Saygı Değer Müslüman Türk Kardeşlerim,
Allahü Tealâ’nın bize lütfettiği mübarek Ramazan Ayı’na kavuşmanın büyük sevinç ve heyecanını yaşıyoruz. Ramazan Ayı onbir ayın sultanı olup insanlığı karanlıktan aydınlığa, alçaklıktan yüksekliğe ve delâletten hidayete kavuşturan Kur’an-ı Kerim’in indiği aydır.
Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” Ramazan ayının faziletine dair şöyle buyurmaktadır:
“Ey Müslümanlar! Üzerinize öyle büyük bir ay gölge vermek üzeredir ki, bu aydaki bir gece “Kadir Gecesi”, bin aydan daha hayırlıdır. Allahü Tealâ, bu ayda; her gün oruç tutulmasını emretti. Bu ayda, geceleri terâvih namazı kılmak da sünnettir. Bu ayda, Allah için ufak bir iyilik yapmak, başka aylarda, farz yapmak gibidir. Bu ayda, bir farzı yapmak, başka ayda 70 farz yapmak gibidir. Bu ay, sabır ayıdır. Sabredenin gideceği yer Cennettir. Bu ay, iyi geçinme ayıdır. Bu ayda müminlerin rızkı artar. Bir kimse bu ayda bir oruçluya iftar verirse, günahları affolur. Hak Tealâ, onu Cehennem ateşinden azat eder. O oruçlunun sevabı kadar, ona sevap verilir.” Eshâb-ı Kirâm, “Yâ Resûlallah! Her birimiz, bir oruçluya iftar verecek, onu doyuracak kadar zengin değiliz.” deyince, Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: “Bir hurma ile iftar verene de, yalnız su ile oruç açtırana da, biraz süt ikram edene de, bu sevap verilecektir. Bu ay öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası af ve mağfiret ve sonu Cehennemden azat olmaktır. Bu ayda, emri altında olanların vazifesini hafifletenleri, Allahü Tealâ affedip, Cehennem ateşinden kurtarır. Bu ayda 4 şeyi çok yapınız! Bunun ikisini Allahü Tealâ çok sever. Bunlar, kelime-i şehâdet söylemek ve istiğfar etmektir. İkisini de zaten her zaman yapmanız lâzımdır. Bunlar da Allahü Tealâdan Cenneti istemek ve Cehennem ateşinden O’na sığınmaktır. Bu ayda, bir oruçluya su veren bir kimse, kıyâmet günü susuz kalmayacaktır.”
Değerli Kardeşlerim,
Ramazan, Allah Tealâ’nın vermiş olduğu nimetler içerisinde en mükemmeli ve insanlığa kulluğu en güzel bir şekilde öğreten bir eğitim zaman dilimidir.
Ramazan, gönülleri aydanlatan, insanlar arasında fakirlerin durumunu hatırlatan; aç gezenlerin gözler önüne seren bir aydır.
Ramazan, gönüllerin yumuşadığı, şeytanların zincirlendiği, nefislerin kırıldığı ve insanların insanî duygularının en yükseğe çıktığı bir aydır.
Ramazan, dargınların barıştığı, ayrı olanların buluştuğu, dostların iftarlarda biraraya gelip sohbetler ettiği, camilerin cıvıl cıvıl cemaatle dolduğu, minarelerin ışıl ışıl aydınlatıldığı bir bayram, sevinç ayıdır.
Ramazan, günahların affedildiği, müslümanın kendisini yenilediği ve eksikliklerini tamamlamaya çalıştığı bir aydır.
Hz. Peygamber bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmakatdır:
“Eğer kullar Ramazan ayındaki üstünlükleri bilselerdi bütün senenin Ramazan olmasını isterlerdi.”
Öyleyse Sevgili Batı Trakya’lı Müslüman Türk Kardeşlerim, gelin bir olalım, birlik ve beraberlik içinde olalım, birbirimizi sevelim, sayalım.
Ramazanlarımızı hep beraber yaşayalım ve yaşatalım. Büyüklerimizi hoşnut edip ziyaret edelim. Sohbetlerine katılalım, hem tecrüblerinden istifade edelim hem de onların yalnız olmadıklarını hissettirelim. Küçükleri sevelim ve sevindirelim. Anne-babalarımızın ellerini öpelim. Birlik ve beraberlik içinde teravihlerimizi kılalım, oruçlarımızı tutalım ve en önemlisi kulluğumuzu kuvvetlenidirelim.
Hayatın aldatıcı olduğunu unutmadan bu güzel fırsatları iyi değerlendirelim. Bayram sabahına Ramazan içinde yaptığımız ibadetlerin çokluğu ve Rabbimizin bizleri affı ile inşallah kavuşalım.
Muhterem Kardeşlerim,
Bildiğiniz gibi İslâm Dini sevgi, saygı ve hoşgörü dinidir. Cemaate gitmek, saf olmak, hac ibadetinde; Kâbe’nin etrafında tavaf etmek, Arafat’ta vakfe yapmak, topluca ibadetlerimizi ifa etmek hep birlik ve dirlik ifadesidir. Ramazan-ı Şerife eriştiğimiz bu günlerde birbirimizi sevelim, iyiliklerde buluşalım, Allah’a yönelirken tek vücut olalım. Namaz kılarken vucütlarımız safta birleştiği gibi gönüllerimiz de birleşsin.
Ramazanın çıkmasıyla İslâm’ın beş şartından biri olan Hac mevsimi de girmektedir. Her sene olduğu gibi bu sene de Hacca gidilecek ve Beytullah ziyaret edilecek. Gönül isterdi ki bu sene hacca gidecek olan hacı kardeşlerimiz problem yaşamadan günül huzuru içinde bu ibadeti ihya etsinler. Ancak ne var ki Batı Trakya’daki sıkıntılar bitmiyor, huzursuzluk devam ediyor. Bu sene de hac organizasyonunda sorunlar sözkonusudur. Devletin tayin ettiği müftüler, cemaate girememeli, hiçbir etkinliğe katılamamaları halktan kabul görmedikleri açıkça ortaya çıkmaktadır. Bunlar devlet gücünü arkalarına alarak her vesileyle Batı Trakya Müslüman Türkünü ezmeye devam ediyorlar. Suudi Arabistan’ın davetlisi olarak her sene bazı insanları hacca götürüyorlar. Şunu iyi bilin ki, Hac zengin olana farzdır. Hac yapacağım diye kendimizi ağır yükler altına bırakmamalıyız. Ayrıca hacca gidecek olanlar Batı Trakya Müslüman Türk’nün bağrından çıkmış güvenilir insanlarla gitmelidirler.
Hacca niyetlenen hacı adayları müracaatlerini bir an önce yapsınlar. Geç kalındığında sıkıntılar aşılamayabileceğinden kim hacca niyetlenmişse bir an önce kaydını yaptırmalıdır.
Aziz Soydaşlarım,
Biz İskeçe Müftülüğü olarak tüm siz kardeşlerimizin Ramazan-ı Şeriflerinizi tebrik ediyor, Cenâb-ı Hak’tan bütün İslâm Âlemine ve Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’na hayırlara vesile olmasını niyâz ederim.
Ahmet METE
İskeçe Müftüsü