22-02-2024
Muhterem
Müslüman Türk Kardeşlerim,
İlahi rahmetin bol, manevi zenginliğin dolup
taştığı mübarek üç aylardan Şaban ayının içinde bulunuyoruz. Bu mübarek ayın
ortasında bulunan rahmeti sonsuz, affı sınırsız olan Berat Kandili’ne bizi kavuşturan Yüce
Rabbimize hamdolsun.24 ŞubatCumartesiakşamı
ihya edeceğimiz Berat Gecesi; onbir ayın sultanı olan mübarek Ramazan Ayının da
müjdecisidir.
Berat; borçtan, hastalıktan, suç ve cezadan berat
etme, kurtulma, günahlardan arınma, temize çıkma, ilâhî af ve rahmete nail olma
anlamlarına gelir. Berat gecesi de diğer gecelerimiz gibi her birimiz için
birer tefekkür, tezekkür ve yenilenme gecesidir.
Bu gece; aynı zamanda ümit gecesidir. Buna göre, ne
kadar günahkâr olursak olalım, günahlarımızı itiraf edip, kendisine
yöneldiğimiz takdirde Yüce Allah’ın bizi affedeceği hususunda ümitvar olmalı ve
vakit geçirmeden bir an önce tövbe etmeliyiz. Bu itibarla, Berat Gecesi’ni
idrak eden herkes, Yüce Allah’ın Kur’an-ı Kerim’deki; De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden
kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün
günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”(ez-Zümer, 39/53.)müjdesinin farkına vararak kendi özümüze dönmeli,
ümitlerimizi canlandırmalı, bağışlama ve bağışlanma duygularımızı
güçlendirmeliyiz.
Berat; bizlere her türlü şer, kötülük, zulüm, haksızlık
ve adaletsizlikten beri olmayı, onlardan uzak kalmayı öğretir. Berat gecesi,
Müslümanlarca kutsal sayılan, rahmet ve mağfiret gecesi, mü’minlerin dualarının
kabul, günahlarının af olduğu bir zaman dilimidir.
Yüce Allah
bu gecede ilahi rahmetini bol bol indirmekte, rızık ve şifa kapılarını sonuna
kadar açarak bizleri sonsuz ikramlarına davet etmektedir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz;
“Şaban ayının 15. gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü
Yüce Allah, bu gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve ’Yok mu tövbe
eden, tövbesini kabul edeyim! Yok mu rızık isteyen, rızık vereyim! Yok mu şifa
isteyen, şifa vereyim!.. Yok mu başka isteği olan ona da istediğini vereyim” buyurmuştur. (İbn Mâce, Sünen,
"İkâmetü’s-salât", 191.)
Değerli Kardeşlerim,
Ahiret hayatının ebedi olduğunu her zaman
hatırlayarak bu gecelere daha bir ehemmiyet vermeliyiz. Bu dünyadan ayrıldıktan
sonra bir daha dönüş yok. Ne kadar ah etsek, ne kadar üzülsek ve ne kadar
pişman olsak da bu hayata veda ettikten sonra dönüşümüz yoktur. Bu sebeple Berat
gecesinde gerçek beraatımızı gerçekleştirmek için ahiret hayatını –hayatımızın
hiçbir zamanında unutmayacağımız gibi- bu gece de unutmayalım. Küçük hesapların
peşine, geçici dünyanın aldatıcı sevgilerine takılmayalım.
Bu gecede
tövbe ve istiğfarda bulunalım. Çünkü bu gecede Efendimizin diliyle bizlere müjdesi vardır. Bu
müjdeden yararlanmak için günahlarımıza, isyanlarımıza ve hatalarımıza tövbe
edelim, bağışlanma dileyelim. Çünkü Yüce Allah tövbe edenin tövbesini kabul etmektedir.
Hud süresi 3. ayette şöyle buyruluyor:
“Rabbinizden
bağışlanma dileyin, sonra da O’na tövbe edin ki sizi belirlenmiş bir süreye
(ömrünüzün sonuna) kadar güzel bir şekilde yararlandırsın ve her fazilet
sahibine faziletinin karşılığını versin. Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin
adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum”
Aziz Kardeşlerim,
Berat Kandili mesajı vesilesiyle, geçtiğimiz günlerde Yunanistan
Meclisinde onaylanan eşcinsel evliliklere ve eşcinsel çiftlerin birlikte çocuk
edinmesine imkân tanıyacak yasa tasarısı üzerinde durmak gereğini duyuyorum.
Kur’an-ı Kerim’de böyle bir uygulamayı Hz. Lût (a.s.)’ın sapkın kavminde
görmekteyiz. Kur’an’da, Lût kavminin eşcinselliğin yaygınlık kazandığı ilk
toplum olduğuna atıfla onların, bu çirkin fiili işlemeleri ve peygamberleri Hz.
Lût’un kendilerini bu işten alıkoymaya yönelik uyarı ve öğütlerine kulak
vermeyişleri sebebiyle helâk edildiği anlatılır.
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı olarak bizler millî ve dinî
değerlerine duyarlı ve sımsıkı bağlı bir toplumuz. Buna göre bizler
çocuklarımıza değer verir onların gönüllerine dokunursak, onlar da bizi örnek
alacaklardır. Böylece Azınlık olarak hep birlikte bu duygu ve düşüncelerle
hareket edersek, söz konusu yasadaki o sapkın düşünceler bizde asla kabul
görmez.
Aile kurumunu tehdit eden en büyük tehlikelerden biri eşcinselliktir. Bu
durum toplumsal düzenin bozulmasına, nesillerin zaman içerisinde yok olmasına
ve en önemlisi insana mahsus hayat duygusunun da yitirilmesine sebep
olmaktadır. Kuran-ı Kerim’de bunun çok kötü bir yol olduğu ayetlerle anlatılmıştır.
Bu yasaya bakıldığında bu işin merkezinde çocukların da olduğunu, yasada
eşcinsel evliliğin yanı sıra bu şahısların çocuk da edinebileceği
görülmektedir. Burada çok önemli bir nokta var. Bir çocuk ailede üç temel
noktayı örnek alır. Müstakil olarak anneyi, babayı ve anne baba ilişkisini
örnek alır. Bu ilişkiler aile içinde sağlıklı ise, çocuk dışarıda farklı rol
model aramaya yönelmez. Bizler de çocuklarımıza din eğitimi verirken bu konuya
özenle dikkat ederiz. Çocuklarımızın aileleriyle devamlı iletişim halindeyiz.
Dolayısıyla burada sağlam aile yapısı çok önemlidir. Eğer aileler küçük yaştan
itibaren çocuklarına örnek model olursa, çocuğun farklı ya da olumsuz eğilim
göstermesi imkânsızdır. Bu yasada ortaya çıkacak durumlar felakettir ve kısa zaman
içerisinde insanlığın felâkete sürüklenmesi anlamına gelir.
Burada yeri gelmişken, şu uyarıyı da yapmayı tarihî bir sorumluluk ve
dini bir vecibe olarak görmekteyim. Çocuklarımıza sahip çıkmak istiyorsak,
eğitim ve öğretimlerini kendi azınlık okullarımızda görme imkânını sağlamalıyız.
Önümüzdeki günlerde ilkokullara kayıtlar başlamaktadır. Eğer çocuklarımızı dinî
ve millî hasletlere sahip yetiştirmezsek, yarın öbür gün dizlerimizi dövmemizin
ve pişmanlık duymamızın hiçbir faydası olmayacaktır. Kaldı ki, Allah’ın bir
emaneti olan çocuklarımızı Allah’ın rızasına uygun olarak yetiştirmemiz dinî
bir vecibedir. Kur’an-ı Kerim’de Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır:
“Ey
inananlar! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun; onun
yakıtı, insanlar ve taşlardır…” (Tahrîm
Suresi: 6. Ayet)
Bu vesileyle hepinizin Mübarek Berat Kandilini
kutlar, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı ve Tüm İslam Âlemi için hayırlar
getirmesini, günah yüklerimizden berat etmiş olarak Ramazan-ı Şerife girmeyi
Yüce Rabbimden niyaz ederim.
Mustafa TRAMPA
İskeçe Müftüsü