İskeçe Müftülüğümüz tarafından geleneksel hâle getirilen “Müftü Mustafa Hilmi Aga Toplum Öncüleri Ödülleri” programının dördüncüsü, 18 Aralık Perşembe akşamı Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği İskeçe Şubesinde yoğun katılımla gerçekleştirildi.

Bu yılki ödül töreninde, köy vakıflarımıza yıllarca emek vermiş, büyük fedakârlıklarla görev yapmış mütevelli büyüklerimiz onurlandırıldı. Program, Batı Trakya Türk toplumunun vakıf bilincini, toplumsal hafızasını ve sorumluluk duygusunu bir kez daha gündeme taşıdı.

Yoğun katılımla gerçekleşen program, İskeçe Müftülüğümüze bağlı din görevlisi Sezer Güvendar’ın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Programa Batı Trakya Türk Azınlığının dinî, hukuki ve toplumsal temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda soydaşımız katıldı.

Müftü Mustafa Trampa: “Bu Program Bir Ödül Töreninden Öte, Bir Bilinç ve Sorumluluk Çağrısıdır”

Programda ilk konuşmayı yapan Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Müftümüz Mustafa Trampa, gecenin yalnızca bir ödül töreni olmadığını, aynı zamanda vakıf bilincini diri tutmaya yönelik güçlü bir farkındalık çağrısı olduğunu vurguladı.

Vakıf müessesesinin İslam medeniyetinin en köklü kurumlarından biri olduğuna dikkat çeken Müftümüz, vakıfların Batı Trakya Müslüman Türk toplumunun kimliğini, varlığını ve sürekliliğini ayakta tutan temel dayanaklardan biri olduğunu ifade etti. 

Konuşmasında sosyolog Zygmunt Bauman’ın “akışkan (sıvı) modernlik” yaklaşımına da değinen Müftümüz Mustafa Trampa, değerlerini ve ilkelerini kaybeden toplumların dış etkilere açık hâle geldiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Değerleri, ilkeleri ve kimliği sağlam olan toplumlar katı madde gibidir. Dış etkilerle kolayca şekil değiştirmezler. Kimliği zayıf, değerleri belirsiz toplumlar ise sıvı gibidir. Ne atılırsa onun rengini ve şeklini alırlar.”

Vakıfların korunmasının yalnızca hukuki bir mesele değil, aynı zamanda dinî, ahlâkî ve millî bir sorumluluk olduğunun altını çizdi.

Başkonsolos Aykut Ünal’ın Mesajı ve Vakıf Mallarına Dikkat Çeken Gösterim

Programa katılamayan Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosu Aykut Ünal’ın gönderdiği sesli mesaj da salonda dinletildi. Başkonsolos Ünal mesajında, toplum önderliğinin yalnızca resmî görevlerle sınırlı olmadığını; bulunduğu çevrede sorumluluk alan, fedakârlık yapan ve elini taşın altına koyan bireylerin toplum için büyük bir değer taşıdığını ifade etti. Vakıf mütevellilerinin Batı Trakya genelinde sessiz ama hayati bir görev üstlendiklerini vurguladı.

Program, azınlığa ait vakıf mallarının karşı karşıya olduğu sorunları gözler önüne seren çarpıcı bir video gösterimi ile devam etti. Gösterimde, vakıf mallarının korunmasında yaşanan idari engeller ve hukuki sorunlara dikkat çekildi.

“Azınlığa Ait Vakıf Malları” Paneli

Ardından, din görevlimiz Sezer Molla Ahmet’in moderatörlüğünde, İskeçe Müftülüğümüz Din Hizmetleri Şube Müdürü Rıdvan Topçu ve Avukat Ahmet Kara’nın katılımıyla “Azınlığa Ait Vakıf Malları” konulu bir panel gerçekleştirildi.

Panelde Rıdvan Topçu, vakıf kavramının İslam hukukundaki yeri ve tarihsel önemine değinerek, vakıfların Osmanlı döneminde eğitimden sağlığa, sosyal yardımlardan şehirleşmeye kadar hayatın her alanında belirleyici rol üstlendiğini ifade etti. Vakıf kültürünün korunmasının hem dinî hem de toplumsal bir yükümlülük olduğunu vurguladı.

Avukat Ahmet Kara ise vakıf mallarının karşı karşıya olduğu sorunları hukuki boyutlarıyla ele alarak, Lozan Antlaşması’nın vakıflara ilişkin hükümlerinin uygulanmasında yaşanan sıkıntılara dikkat çekti.

Ödül Takdimi ve Programın Kapanışı

Panelin ardından Özcan Kalfa yönetimindeki müzik ekibi tarafından kısa bir müzik dinletisi sunuldu. Programın son bölümünde ise, köylerinde uzun yıllar mütevelli olarak görev yapmış ve hâlen görevini sürdüren emektar isimlere plaketleri takdim edildi.