23-05-2012
Çok kıymetli Müslüman Türk Kardeşlerim,
Cenab-ı Hakk (c.c.) biz mü’minler için rahmeti, feyiz ve bereketi bol olan günler ve aylar yaratmıştır. Nasıl ki haftanın günleri arasında Cuma günü faziletli bir gün ise, "Üç Aylar" olarak bilinen Recep, Şaban, ve Ramazan ayları da fazileti büyük, feyiz ve bereketi bol olan mübarek aylardır. Önümüzdeki 22 Mayıs Salı günü Üç Ayların ilki olan Recep ayının birinci günüdür. Bu aylar imandan gelen bir heyecanla ibadet hayatımızın daha canlı tutulduğu zaman dilimleridir. Recep ayında; Regâib ve Miraç, Şaban ayında; Berat, Ramazan ayında ise Kadir Gecesi bulunmaktadır. Bu geceler üç ayların manevi atmosferinin bereketli ve hikmetli yıldızları gibidir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) bu Aylarda daha çok ibadet eder ve: "Allah’ım; Recep ve Şabanı hakkımızda mübarek kıl, bizi Ramazana kavuştur." [1] diye dua ederdi.
Kuşkusuz bu aylar, dünyanın ağır meşgaleleriyle bunalan ruhlarımızı dinlendirmek ve kulluk şuuru içinde Yüce Allah’ın rahmet ve merhametine sığınmak için çok kıymetli fırsatlardır. Bu aylarda yapılacak dualar, tevbe-istiğfarlar, kalıcı iyilik ve hayırlar, sevinç ve kederlerin gönülden paylaşılması Rabbimizin katında karşılığını fazlasıyla bulacaktır.
Bu aylar, duaların Allah’a arz edilmesi, pişmanlık gözyaşlarıyla günahların silinmesi, yapılan ibadetlere verilen sevabın katlanması bakımından büyük bir fırsattır. Bu günlerde nefis muhasebesi yapılmalı, ana sermayemiz olan ömrümüzün nerede tüketildiği gözden geçirilmeli, amel defterimize neler yazıldığı, mahşer günü kurulacak büyük mahkemenin tek hakimi yüce Allah’ın hakkımızda nasıl bir hüküm vereceği düşünülmelidir. Çünkü Yüce Rabbimizin ikram ettiği bu dünya hayatını ibadet ve tatla değerlendirmeyenlerin o gün pişman olacaklarını ve "Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım” [2] diyeceklerini haber veriyor.
Aziz Cemaat,
24 Mayıs Perşembe gününü Cumaya bağlayan gece Allah’ü Tealanın biz kullarına rahmet ve mağfiretinin lütuf ve ihsanının, sevap ve mükafatının bol bol verildiği Mübarek Regâib Kandilidir. Regâib kendisine rağbet olunan kıymetli şeyler, çok, feyiz ve bereket demektir. Bu gece kulun Mevlâ’ya yalvarış ve yakarışlarını sunacağı ve onun sonsuz affından, merhametinden faydalanacağı mübarek bir gecedir.
İdrak edeceğimiz Üç Aylar ve mübarek geceler, öncelikle Rabbimize, ailemize, milletimize ve toplumumuza karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlamalı, hatalarımızdan ve günahlarımızdan tevbe etmemize vesile olmalıdır. Nitekim yüce Allah, engin rahmetine sığınıp, tevbe etmemizle ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: "(Ey Muhammed) De ki: Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım; Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin, doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar. Çünkü O bağışlayandır. Merhamet edendir."[3] Ayrıca namaz, oruç ve sadaka gibi amellerimizi fazlalaştırmalı, büyüklerin gönülleri alınmalı, eş ve dostlarımızın hatırları sorulmalı, garipler aranmalı, sofralarımıza davet edilmeli, yetimler gözetilmeli, yardıma muhtaç kimselere yardım edilmelidir. Aramızdaki kırgınlıklar, dargınlıklar, şahsi çıkar hesapları bir tarafa bırakılmalı, hoşgörü, kardeşlik ve birlik içerisinde olunmalıdır.
Değerli Kardeşlerim,
6 Mayıs’ta yapılan seçimlerde, Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu olarak gösterdiğiniz birlik ve beraberlik tablosu için sizi can-ı gçnülden tebrik ediyorum. Bu birlik ve berliğin bundan böyle de sürmesini Yüce Mevlâ’dan niyaz ederim. Önümüzde de bir seçim daha vardır. Bu seçimler Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu ve ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ederim. İnşallah şu anda hakim olan siyasi kriz sona erer ve istikrarlı bir hükümet kurulur.
Muhterem Kardeşlerim,
Son zamanlarda hepimizin müşahade ettiği; ekonomik, siyasi ve dini yönden sıkıntılar olduğu ortadadır. Siyasi olarak içinde yaşadığımız devlette baş gösteren kriz, hem çoğunluğu hem de azınlığı olumsuz yönde etkilemektedir. Bu vesileyle azınlık insanı arasında her zamankinden daha çok birlik, beraberlik ve dayanışmaya ihtiyaç vardır. Ekonomik, siyasi krizler gelir geçer ama, altını çizerek şunu söylemek isterim ki, dini hayatımız çok değişikliklere uğramıştır. Bir yandan bolluk, diğer yandan gayri islâmi yaşantıların örnek alınması aile hayatımızı olumsuz etkilemektedir. Ruhi bunalımların arttığını, buna bağlı olarak intiharların çoğaldığı, ayrıca gençlerimiz serbest hayata, hatta pempe dizilerdeki islâm dışı hayata özenmeleri neticesinde boşanmaların arttığını görmek, dinimizin sosyal hayatımızda yer almadığını gösterir.
Musibetler de huzur ve bolluklar da Allah’tan olup bizden nimetlere şükür, musibetlere sabır istenmektedir. Yukarıda sergilediğim olumsuz tablodan kurtulmamız için, kendimize çeki düzen vermeliyiz. Ayrıca evlâtlarımıza dini eğitim ve aile ahlâkını vermemiz gerektiğini unutmamalıyız. Çünkü bir toplumun ayakta kalması ancak inandığı dinine, konuştuğu diline ve adetlerine sahip çıkmakla olur. Aksi halde toplumlar yok olmaya mahkumdur.
İşte bu Üç Aylar’da ve ihya edeceğimiz ilk kandil olan Regaip gecesinde kendimizi gözden geçirelim. Birlik ve beraberliğimizi, sevgi ve kardeşliğimizi kazanmak için birbirimize samimi duygularla yaklaşalım. Unutmayalım, bu dünya hiçbirimize kalmaz. Hepimiz bir ebedî âleme göç edeceğiz. Hepimiz bu dünyada yaptıklarımızdan sorulacağız. Yüzümüz ak, gönlümüz pak olmasını istiyorsak, Allah rızası için birbirimizi sevelim. Her iki dünyamızı cennete çevirmek istiyorsak, gönüllerimizde iyilik, fazilet ve bilgi ışığını yakalım. Kalplerimiz bu güzel duygularla dolsun. Allah’ın rahmet ve bereketi üzerimize yağsın.
Bu duygu ve düşüncelerle bütün kardeşlerimizin Üç Ayları’nı ve Regâib Kandillerini tebrik ediyor, İslâm alemi için hayırlara vesile olmasını, Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.
İskeçe Müftüsü
Ahmet METE
[1] Ahmed B.Hanbel-Müsned 1-259
[2] Fecr 89/24
[3] Zümer 39/53