28-06-2014
Saygı Değer Müslüman Türk Kardeşlerim,
Allah-u Teâlâ’nın (C.C.) bize lütfettiği mübarek Ramazan Ayı’na kavuşmanın büyük sevinç ve heyecanını yaşıyoruz. Ramazan Ayı 11 ayın sultanı olup insanlığı karanlıktan aydınlığa, alçaklıktan yüksekliğe ve delâletten hidayete kavuşturan Kur’an-ı Kerim’in indiği aydır.
Cenâb-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
“Ramazan ayı ki insanları kurtuluş yoluna götüren, doğruyu yanlıştan ayıran Kur’an’ın indiği aydır. Onun için sizden her kim bu aya erişirse oruç tutsun.” (Bakara, 185)
Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.S.) Ramazan ayının faziletine dair şöyle buyurmaktadır:
“İşte bereket ayı olan Ramazan geldi. Artık Allah’ın rahmeti sizi kuşatır. O ay, yeryüzüne bol bol rahmet iner. Günahlar affedilir. Dualar kabul olunur. Allah sizin iyilik ve ibadette yarışmanıza bakar da, bununla meleklerine karşı iftihar eder. Öyle ise kulluğunuzla kendinizi Allah’a sevdirin. Asıl bedbaht olan da, bu ayda Allah’ın rahmetinden nasibini alamayandır.
Üzerinize öyle büyük bir ay gölge vermek üzeredir ki, bu aydaki bir gece “Kadir Gecesi”, bin aydan daha hayırlıdır. Allah-u Teâlâ (C.C.), bu ayda; her gün oruç tutulmasını emretti. Bu ayda, geceleri teravih namazı kılmak da sünnettir. Bu ayda, Allah için ufak bir iyilik yapmak, başka aylarda, farz yapmak gibidir. Bu ayda, bir farzı yapmak, başka ayda 70 farz yapmak gibidir. Bu ay, sabır ayıdır. Sabredenin gideceği yer cennettir. Bu ay, iyi geçinme ayıdır. Bu ayda müminlerin rızkı artar. Bir kimse bu ayda bir oruçluya iftar verirse, günahları affolur. Hak Teâlâ, onu Cehennem ateşinden azat eder. O oruçlunun sevabı kadar, ona sevap verilir.” Ashâb-ı Kirâm, “Yâ Resûlallah! Her birimiz, bir oruçluya iftar verecek, onu doyuracak kadar zengin değiliz.” deyince, Peygamber Efendimiz (S.A.S.) buyurdu ki: “Bir hurmayla iftar verene de, yalnız suyla oruç açtırana da, biraz süt ikram edene de, bu sevap verilecektir. Bu ay öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası af ve mağfiret ve sonu Cehennemden azat olmaktır. Bu ayda, emri altında olanların vazifesini hafifletenleri, Allah-u Teâlâ (C.C.) affedip, Cehennem ateşinden kurtarır.
Bu ayda dört şeyi çok yapınız! Bunun ikisini Allah-u Teâlâ (C.C.) çok sever. Bunlar, kelime-i şehadet getirmek ve istiğfar etmektir. İkisini de zaten her zaman yapmanız lâzımdır. Bunlar da Allah-u Teâlâ’dan (C.C.) Cenneti istemek ve Cehennem ateşinden O’na sığınmaktır. Bu ayda, bir oruçluya su veren bir kimse, kıyamet günü susuz kalmayacaktır.”
Değerli Kardeşlerim,
Mübarek Ramazan Ayı; tutulan oruçlarla, kılınan teravih namazlarıyla, sahurdaki güzellikleriyle, mukabelelerde okunan Kur’an-ı Kerîm tilavetleriyle, hatimleriyle, vaazlarla, sahurdan evvel kalkıp kılınan teheccüd namazlarıyla, iftar anının heyecanıyla, Kadir gecesindeki manevi coşkusuyla, hayır ve hasenatıyla, fitre ve zekâtıyla, bayram sabahı neşesiyle yaşadığımız bir ömrün hasat vaktidir
Bu mübarek ay, gönüllerin yumuşadığı, şeytanların zincirlendiği, nefislerin kırıldığı ve insanların insanî duygularının en yükseğe çıktığı bir aydır. Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.S.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır:
“Eğer kullar Ramazan ayındaki üstünlükleri bilselerdi bütün senenin Ramazan olmasını isterlerdi.”
Öyleyse Sevgili Kardeşlerim,
Gelin bu mübarek Ramazan ayının manevi coşkusunu hep beraber yaşayalım ve yaşatalım. Büyüklerimizi hoşnut edip ziyaret edelim. Sohbetlerine katılalım, hem tecrübelerinden istifade edelim hem de onların yalnız olmadıklarını hissettirelim. Küçükleri sevelim ve sevindirelim. Anne-babalarımızın ellerini öpelim. Birlik ve beraberlik içinde teravihlerimizi kılalım, oruçlarımızı tutalım ve en önemlisi kulluğumuzu kuvvetlenidirelim.
Hayatın aldatıcı olduğunu unutmadan bu güzel fırsatları iyi değerlendirelim. Bayram sabahına Ramazan içinde yaptığımız ibadetlerin çokluğu ve Rabbimizin bizleri affı ile inşallah kavuşalım.
Bildiğiniz gibi İslâm Dini sevgi, saygı ve hoşgörü dinidir. Cemaate gitmek, saf olmak, hac ibadetinde; Kâbe’nin etrafında tavaf etmek, Arafat’ta vakfe yapmak, topluca ibadetlerimizi ifa etmek hep birlik ve dirlik ifadesidir. Ramazan-ı Şerife eriştiğimiz bu günlerde birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşliğimizi pekiştirmek için birbirimizi sevelim, iyiliklerde buluşalım, Allah’a yönelirken tek vücut olalım. Namaz kılarken vucütlarımız safta birleştiği gibi gönüllerimiz de birleşsin.
Muhterem Kardeşlerim,
Seneler geçiyor, ömür bitiyor ama milletler mücadeleleriyle ve çalışmalarıyla yaşamaya devam ediyor. Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı dik duruşu ve haklarını almak için mücadelesiyle hep yaşayacaktır.
İslam Alemi büyük bir imtihandan geçmektedir. Fitne fesat, parçalanmalar ve acılar aslında kendi benliğinden kopmuş Müslümanların tekrar kendilerine gelmeleri için bir tecrübedir. Bu açıdan Ramazan içinde Müslümanların selameti için dua etmeliyiz. İslam Alemi şu anda küffarın oyunlarıyla karşı karşıyadır. Küffar, İslam adına Müslüman kanı akıtmakta, kardeşleri birbirleriyle vurdurmaktadır. Allah-u Teala (C.C.) Müslümanın Müslümana canını, kanını, malını, ırzını yasak kılmıştır. Yani Müslüman kardeşinin kanını akıtamazsın, onu öldüremezsin, namusuna, malına kastedemezsin. Bu yapılanlar İslam adına diye yansıtılıyor, ancak bunlar din düşmanlarının, insanlık katillerinin oyunudur.
Aziz Soydaşlarım,
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı olarak davamıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Güç olmak için bir olacağız, kardeş olacağız.
Evlâtlarımızı Azınlık okullarımızda okutarak eğitimimize sahip çıkmalıyız. Müftülük davasına bugüne kadar sahip çıktığımız gibi bundan böyle de sahip olmaya devam etmeliyiz. Müftülük davasında göstereceğimiz başarıyla camilerimize ve imamlarımıza da sahip çıkmış oluruz. Böylece kardeşliğimiz de sağlam olur.
Birlikte ve beraber hareket etmemiz gereken yerlerde beraberliğimizi devam ettirmemiz gerekir. Aramızı bozmak, fitne ve fesat sokmak isteyenlere fırsat vermemeliyiz.
Vatanımızdan ve Anavatanımızdan güç ve destek alarak Batı Trakya’da haksızlıkların bitmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz. Allah-u Teala (C.C.) doğru yolda olanların yardımcısıdır ve doğrularla beraberdir. Yeter ki biz Allah (C.C.) yolunda olmaya devam edelim.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizin Ramazan ayını, Kadir gecesini ve ardından Ramazan Bayramını tebrik eder, Cenâb-ı Hak’tan sağlık huzur ve bereketli bir ömür niyaz ederim. Allah bizi daha nice Ramazanlara, Bayramlara eriştirsin.
Ahmet METE
İskeçe Müftüsü