İskeçe Müftülüğü Logosu
BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞI
İskeçe Müftülüğü

FAZİLETLİ MÜFTÜMÜZ AHMET METE’DEN KURBAN BAYRAMI MESAJI

14-07-2021

FAZİLETLİ MÜFTÜMÜZ AHMET METE’DEN KURBAN BAYRAMI MESAJI

 

Değerli Batı Trakyalı Müslüman Türk Kardeşlerim!

Allaha hamd-ü senalar olsun ki mübarek bir Kurban Bayramına daha erişmiş olmanın mutluluğu içindeyiz. Bayramlar, âyet-i kerimede buyrulan “Müminler ancak kardeştirler” (Hucurat, 9) emr-i ilâhisi etrafında gönüllerin kaynaştığı en mutlu ve huzurlu olmamız gereken günlerdir. Milli ve manevi duygularımızın doruklara ulaştığı, akrabalık bağlarımızı kuvvetlendirdiğimiz; komşuluk ilişkilerini tazelediğimiz, toplumsal hayatı canlandıran; adeta bir gönül medeniyeti olan İslam’ın yoksulu gözetme, öksüz ve yetimi sevindirme; muhtaç ve kimsesizlere yardım elimizi uzatıp; onlarla sıkıntıyı paylaşma gibi değerlerimizi canlı tutan müstesna sevinç günlerimizdir.

İslam’ın beş temel esaslarından biri olan Hac ibadetinin de yerine getirildiği, arife günü yani 19 Temmuz Pazartesi günü sabah namazından başlamak suretiyle bayramın dördüncü günü 23 Temmuz Cuma günü ikindi namazına kadar farzlardan sonra teşrik tekbirlerin çekildiği ve mali bir ibadet olan kurban vecibesinin ifa edildiği 20 Temmuz Salı günü ihya ettiğimiz mübarek Kurban Bayramını, Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu ve tüm İslâm Âlemi olarak huzur ve sükunet içersinde geçirmeyi Cenab-ı Hak cümlemize nasip eylesin.

Aziz Kardeşlerim,

Bayramlar, Allah’ın bu ümmete bir hediyesi ve ikramıdır. Nitekim Enes b. Mâlik (r.a.)’dan rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.s) Medine’ye geldiklerinde, Medinelilerin eğlendikleri iki günleri vardı. Rasûlullah; Bu günler nedir? diye sordu. Medineliler: Biz câhiliyet devrinden beri bu günlerde eğleniriz, dediler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.s) şöyle buyurdu: Şüphesiz Allah size, o iki günün yerine daha hayırlı olan iki bayramı: Kurban bayramı ile Ramazan bayramını vermiştir.

Bayram günlerinde erken kalkmak, yıkanmak, dişleri fırçalamak, hoş koku sürünmek, giyilmesi mubah olan elbiselerden en güzel ve temizini giymek, Yüce Allah’ın nimetlerine şükür için neşe ve sevinç göstermek, karşılaşılan mümin kardeşlere karşı güler yüz göstermek, elden geldiği kadar fazla sadaka vermek, Bayram gecelerini ibadetle geçirmek müstahab ve güzel bulunmuştur.

Bayram namazından sonra ikinci olarak yapmamız gereken vazifemiz ise kurban kesmektir. Efendimiz (s.a.s) de  böyle yaptığı ve ashabına da böyle yapması gerektiğini dile getirermiştir. Berâ b. Âzib (r.a.)’dan şöyle rivayet edilmiştir: “Kurban bayramı namazında Peygamber efendimizi hutbe okurken işittim. Şöyle diyordu: “Bugün ilk yapacağımız şey bayram namazı kılmak, sonra dönüp kurbanlarımızı kesmektir. Kim böyle yaparsa bizim sünnetimize uygun hareket etmiş olur.”

Kurban Bayramında ibadet niyeti ile kurban kesmek, hür, mukîm (yolcu olmayan), müslüman ve zengin kimseye vaciptir. Vacip olan kurban ibadeti, Hak yolunda fedakârlığın bir nişanıdır. Allah’a itaatin, teslimiyetin ve verdiği nimetlere karşı şükrün bir ifadesi olan kurban’dan maksat et yemek veya et yedirmek değil, Allah’a yaklaşmaya bir vesile olmasıdır.

Bu konuda Allahu Tealâ,  Hac sûresinin 37. Ayetinde; “Fakat unutmayın ki onların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır. O’na ulaşan tek şey kalplerinizdeki takvadır.”  buyurarak, kurban ve diğer bütün ibadetlerimiz için önemli olan samimi niyet ve takva olduğunu bildiriyor. Bu da ibadet diye yaptığımız fiilleri örf-adet olmaktan çıkarıp, gerçek ibadete dönüştürecek olan manadır. Deyim yerindeyse ibadetlerin ruhudur. İşte bu ruh, kalpte Allah’a karşı oluşan hassasiyet yani takvadır.

Kurban, gerek fert gerekse toplum açısından çeşitli yararlar taşıyan malî bir ibadettir. Kişi kurban kesmekle Allah’ın emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini koruduğunu canlı bir biçimde ortaya koymuş olur. Müminler her kurban kesiminde Hz. İbrâhim ile oğlu İsmâil’in Cenâb-ı Hakk’ın buyruğuna mutlak itaat konusunda verdikleri başarılı sınavın hâtırasını tazelemiş ve kendilerinin de benzeri bir itaate hazır olduğunu simgesel davranışla göstermiş olmaktadır.

          Değerli Kardeşlerim,

Bayramlar sevinçlerin paylaşıldığı, gönüllerin coştuğu, küskünlerin barışıp kalplerin yumuşadığı, akraba ve komşuların ziyaret edildiği, öksüz ve yetimlerin sevindirildiği, misafirlerin tebessümle karşılandığı, ikramların yapıldığı mutlu günlerdir.

Bayram günlerini, günahların bağışlanması için bir fırsat olarak değerlendirelim. Büyüklerimizi mümkünse ziyaret ederek, değilse telefonla arayarak onların dualarını alalım. Akraba, komşu ve dost ziyaretlerini gerçekleştirelim. Birlik ve beraberliği sağlamak için aramızdaki küskünleri barıştıralım. Çocuklara göstereceğimiz sevgi ile bayram havasını yaşatalım. Fakir ve yoksullara kestiğimiz kurbanlardan pay ayırarak yardım etmek suretiyle onları sevindirelim. Ahirete irtihal etmiş büyüklerimizi, yakınlarımızı, tanıdıklarımızı ve bütün inananları hayırla yad edelim.

Sevgili Kardeşlerim,

İnsanlık zor bir dönemden geçiyor. Bu sıkıntılı dönemi atlatabilmek için her zamankinden çok birbirimize ketenlenmeli ve desteklenmeliyiz. Unutmayalım ki, bizim adımız; Hasan, Ahmet Ayşe’dir. Allah tarafından kardeş ilan edildik. Kardeşler birbirini sever, sayar ve hürmet eder. Birbirlerini gözetir, kollar ve yardımcı olur. Tarih içinde baktığımız zaman, kardeşini satanlar hüsrana uğramıştır. Mezara ne olursa olsun yine de bizleri Müslüman Türk kardeşlerimiz koyacaktır. İşte bu güzel bayram günleri bu kardeşlik duygularımızı canlı tutmak, birlik ve beraberliğimizi pekiştirmek için en uygun zaman dilimidir. Kardeşliğimizin ve birliğimizin devamı için bu sevinçli günlerde iyi değerlendirelim.

Bu vesileyle hepinizin Kurban bayramını kutlar, bu mübarek bayramın Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı ve tüm İslâm âlemi için birliğe, dirliğe, barış ve huzura vesile olmasını Yüce Mevla’dan niyaz ederim.

Ahmet METE

İskeçe Müftüsü