14-03-2022
Muhterem Kardeşlerim,
Üç aylar denen ve inananlar için nice mükâfatların bolca bahşedildiği bir zaman diliminin ortasında Şaban ayında bulunuyoruz. Şaban ayının onbeşinci gecesi olan 17 Mart Perşembe akşamı Berat Kandilidir. Berat Kandili; onbir ayın sultanı olan mübarek Ramazan Ayının müjdecisidir.
Berat; borçtan, hastalıktan, suç ve cezadan berat etme, kurtulma… Günahlardan arınma, temize çıkma, ilâhî af ve rahmete nail olma anlamlarına gelir. Berat gecesi de diğer gecelerimiz gibi her birimiz için birer, tefekkür, tezekkür ve yenilenme gecesidir.
Berat; kırılan kalpleri onarma, dargınlık duvarlarını yıkma, kin, nefret ve intikam duygularını aşma gecesidir. Yüce Yaradan’ın affına erebilmek için yaratılanı affetme gecesidir.
Berat; bizlere her türlü şer, kötülük, zulüm, haksızlık ve adaletsizlikten beri olmayı, onlardan uzak kalmayı öğretir. Berat gecesi, Müslümanlarca kutsal sayılan, rahmet ve mağfiret gecesi, mü’minlerin dualarının kabul, günahlarının af olduğu bir zaman dilimidir.
Hz. Peygamber şöyle buyurur:
“Şaban ayının 15. gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve ’Yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim! Yok mu rızık isteyen, rızık vereyim! Yok mu şifa isteyen, şifa vereyim!.. Yok mu başka isteği olan ona da istediğini vereyim” (İbn Mâce, Sünen, "İkâmetü’s-salât", 191.)
Değerli Kardeşlerim,
Dünyada beratımızı almadan ahiretteki beraatımıza ulaşamayacağız. Dünyada yaşarken beratımızı gerçekleştirecek amellerimizi hayatımıza aktarmadan ahirette beraatımızı alıp cennete ulaşamayacağız. İman etmeden cennete giremeyeceğiz. Birbirimizi sevmeden iman etmiş olamayacağız. Birbirimizi sevmek için ise birbirimize selam vermemiz gerekiyor. Birbirimize selam verelim, ilişkimizi kesmeyelim. İlişkimizi kesmek isteyenlere fırsat vermeyelim. Bugün kardeşlik günüdür. Biz birbirimizi gerçek anlamda sevmeden beraatımızı gerçekleştiremeyeceğiz. O halde Birbirimizi seveceğiz. Bu imanımızın bir gereğidir. Beraatımızı elde etmek istiyorsak Efendimizi dinleyelim. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz şöyle buyuruyor:
“Siz, iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız.” Riyazü’s-Salihin, Hadis No: 849
Ahiret hayatının ebedi olduğunu hatırlarsak eğer bu gecelere daha bir ehemmiyet vereceğiz. Bu dünyadan ayrıldıktan sonra bir daha dönüş yok. Ne kadar ah etsek de, ne kadar üzülsek de ve ne kadar pişman olsak da bu hayata veda ettikten sonra dönüşümüz yoktur. Bu sebeple Beraat gecesinde gerçek beraatımızı gerçekleştirmek için ahiret hayatını –hayatımızın hiçbir zamanında unutmayacağımız gibi- bu gece de unutmayalım. Küçük hesapların peşine, geçici dünyanın aldatıcı sevgilerine takılmayalım. Sevgili Peygamberimizin bir hadis-i şerifini sizlerle paylaşmak isterim.
“Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölüm sonrası için çalışandır. Âciz kişi de, nefsini duygularına tâbi kılan ve Allah’tan dileklerde bulunup duran (bunu yeterli gören) dır”
Bu gecede Tövbe ve istiğfarda bulunalım. Çünkü bu gecede Rabbimizin Efendimizin diliyle bizlere müjdesi var. Bu müjdeden yararlanmak için günahlarımıza, isyanlarımıza ve hatalarımıza tövbe edelim, bağışlanma dileyelim. Çünkü Yüce Allah tövbe edenin tövbesini kabul etmektedir. Hud süresi 3. ayette şöyle buyruluyor.
“Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra da O’na tövbe edin ki sizi belirlenmiş bir süreye (ömrünüzün sonuna) kadar güzel bir şekilde yararlandırsın ve her fazilet sahibine faziletinin karşılığını versin. Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum.”
Değerli Kardeşlerim,
Son zamanlardaki gelişmeleri takip ettiğinizden eminim. Devlet, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığına rağmen tayin ettiği naip müftüleri istediği şekilde değiştirmekte ve dini yaşantıyla ilgisi olmayan kişileri, istila ettikleri müftülük makamımıza getirmektedir. Aslında bunu güzel okumak lazımdır. Öncelikle ülkemiz Yunanistan bu muameleyle Azınlığımızın haklarına saygı göstermemekte ve bizim en önemli kurumumuz olan müftülüğümüzü ayaklar altına alıp yerlerde süründürmektedir. Müftülüğümüzü bu derece aşağı çekmeleri, amaç azınlığı birleştiren bu yüce kurumumuzu ortadan kaldırmaktır. Zaten hristiyan yunanlılarla doldurmaları adeta bir yunan kurumu haline getirmeleri bunu açıkça göstermektedir.
Bütün bunlara bakarak, bizim müftülüğümüze, seçmiş olduğumuz müftülerimize çok daha fazla sarılmamız ve önem vermemiz gerekir. Benim acizane görüşüm, azınlık olarak biz bunları güzel okumalı ve ileriye yönelik hedeflerimizi belirleyerek müftülük davasına çok daha sahip çıkmamız lazımdır.
Sevgili Kardeşlerim,
İki yıla aşkın bir dönemde küresel salgınla karşı karşıya kaldık. Bu pandemi döneminde camilerimizden uzak kaldık, camilerimiz boşaldı. Artık bu salgından yavaş yavaş çıkmaya başladık ve normale dönmeye başladık. Pandemi nedeniyle mahrum kalıp gidemediğimiz camilerimize artık gidelim, camilerimize sahip çıkalım. Namazlarımızı eskisi gibi safları sıkılaştırarak cemaatle kılalım.
Bu vesileyle ihya edeceğimiz Mübarek Berat Kandilinizi tebrik eder, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı ve Tüm İslam Alemi için hayırlar getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ederim. Mevla’mız günah yüklerimizden berat etmiş olarak Ramazan-ı şerife girmeyi nasip eylesin…
Ahmet METE
İskeçe
Müftüsü