12-09-2022
Batı Trakya’da, vefat
eden İskeçe seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete’nin yerine seçilen İskeçeli ilahiyatçı
Mustafa Trampa, bölgedeki Türk azınlığın maruz kaldığı ayrımcı uygulamaları
Anadolu Ajansına (AA) anlattı.
İskeçe’de 9 Eylül’de
83 camide cuma namazı sonrası el kaldırma usulüyle yapılan oylamayla müftülüğe
seçilen Trampa, AA muhabirine, müftülük kurumunun hukuki dayanağının 1913 Atina
Antlaşması, 1920’de çıkarılan 2345 sayılı kanun ve Lozan Antlaşması olduğunu
ancak Yunanistan’ın Türk azınlığın bu antlaşmalarla sahip olduğu temel
haklarını ihlal ettiğini söyledi.
Faziletli Müftümüz
Mustafa Trampa, yeni yasalarla ve kanun hükmünde kararnamelerle Türk azınlığın
haklarının çiğnendiğini ifade ederek, "Batı Trakya Türk Azınlığı ve bizim
en üst kurumumuz olan danışma kurulumuzla görüşülmeden atanan müftüye karşı
halkımız tepkisini net biçimde gösterdi. 1990 senesinden bu yana halkımız,
anlaşmalar ve yasalarda belirtildiği gibi kendi müftüsünü seçmeye başladı.
Süreç müftülerimizin kanunsuz şekilde görevlerinden uzaklaştırılmak
istenmesiyle başladı." dedi.
Yunan medyasının tavrı
gayri ahlaki ve gayri hukuki
Müftü adaylıklarının
açıklanması ile Yunan medyasının kendilerine karşı gayri ahlaki ve gayri hukuki
tavır takındığını kaydeden faziletli Müftümüz Mustafa Trampa, yapılanların açık
ayrımcılık ve insan onurunu zedeleyici tutum olduğunu ifade etti.
Yunan basının
kendisine iftira da attığını ve habercilik ilkeleriyle çelişen bu yaklaşımları
kınadığını belirten Müftümüz "Herkes kendisine yakışanı yapıyor."
ifadesini kullandı.
Faziletli Müftümüz,
Yunan medyasının kara propagandası olan ayrımcı ifadelerinin Batı Trakya halkı
ve sağduyulu Yunanlar nezdinde hiçbir karşılık bulmadığını ancak bu gazeteleri
okuyan aşırıcı grupları daha da azgınlaştırdığını dile getirdi.
Yunan hükümetinin
atadığı müftülerin Batı Trakya Türklerinde bir karşılığı olmadığının altını
çizen Trampa "Bizim cenaze, hatim ve mevlit gibi çeşitli merasimlerimiz
var. Atanmış müftülerin cübbelerini giyip o merasimleri idare etmesi
imkansızdır. Büyük bir tepkiyle karşılaşırlar." şeklinde konuştu.
Faziletli Müftümüz Mustafa
Trampa, Yunanistan’da özgürce namaz kılabiliyor olsalar bile din
özgürlüklerinin ciddi biçimde ihlal edildiğini kaydederek "Namaz
kılabiliyorsanız o zaman özgürlüğünüz var şeklindeki yaklaşım yanlış. Çünkü
Yunan hükümeti sizin kurumunuzu en alt dereceye çekmek, bir devlet dairesine
çevirmek için kanun hükmünde kararnameler çıkardı. Yunanistan’ın azınlıkların
dinine yönelik politikaları çok büyük bir hukuksuzluk örneği. Bunun ötesi yok
zaten." dedi.
Hristiyanların azınlık
vakıflarına ve dini kurumlara yerleştirilmesi hedefleniyor
Yunan makamlarının
hedefinin, Hristiyanları, azınlık vakıfları ve dini kurumlara yerleştirmek
olduğunu ifade eden Faziletli Müftümüz Mustafa Trampa "Örneğin Rodos’ta
vakıf heyetini Hristiyanlar yönetiyor. Buradaki heyetlerin içerisinde
sekreterlik veya farklı pozisyonlarda Hristiyanlar yer alıyor. Son çıkan yasa
müftülüklerde Hristiyan veya farklı dinlere mensup insanların da
çalıştırılabileceği söylüyor. Böyle bir şey mümkün mü?" şeklinde konuştu.
Faziletli Müftümüz Mustafa Trampa, Batı Trakya’da camilerin bakım ve onarımı için gerekli izinleri almanın çok zor olduğunu, yeni bir köy camisinin yapımı için 2-3 ayda tamamlanabilecek bürokratik prosedürlerin 20 yıla kadar uzatıldığını aktararak, "Sizi bu işlerden soğutmak için ellerinden geleni yapıyorlar." diye konuştu.
İskeçe’nin seçilmiş
üçüncü müftüsü: Mustafa Trampa
Mustafa Trampa ile
Mustafa Kamo’nun aday olduğu müftülük seçimi, 9 Eylül’de İskeçe’deki camilerde
el kaldırma yöntemiyle yapılmıştı.
7 bin 320 kişinin
katıldığı seçimde 2 bin 570 kişi Mustafa Kamo’ya, 4 bin 750 kişi ise Mustafa
Trampa’ya oy vermişti.
İskeçe Seçilmiş
Müftüsü Ahmet Mete’nin 14 Temmuz’da hayatını kaybetmesinin ardından yapılan
seçimi kazanan Trampa, İskeçe’nin seçilmiş üçüncü müftüsü oldu.