26-06-2023
Değerli Batı Trakyalı Müslüman Türk
Kardeşlerim!
Allaha hamd-ü senalar olsun ki
mübarek bir Kurban Bayramı’na daha erişmiş olmanın mutluluğu içerisindeyiz.
Bayramlar, ayet-i kerimede buyrulan “Müminler ancak kardeştirler” (Hucurat, 9) emr-i ilâhisi etrafında gönüllerin kaynaştığı en mutlu ve huzurlu olmamız
gereken günlerdir. Milli ve manevi duygularımızın doruklara ulaştığı, akrabalık
bağlarımızı kuvvetlendirdiğimiz; komşuluk ilişkilerini tazelediğimiz, toplumsal
hayatı canlandıran; adeta bir gönül medeniyeti olan İslâm’ın yoksulu gözetme,
öksüz ve yetimi sevindirme; muhtaç ve kimsesizlere yardım elimizi uzatıp;
onlarla sıkıntıyı paylaşma gibi değerlerimizi canlı tutan müstesna sevinç
günlerimizdir.
İslam’ın beş temel esaslarından
biri olan Hac ibadetinin de yerine getirildiği, arife günü yani 27 Haziran
Salı günü sabah namazından başlamak suretiyle bayramın dördüncü günü 1 Temmuz
Cumartesi ikindi namazına kadar farzlardan sonra teşrik tekbirlerinin
çekildiği ve mali bir ibadet olan kurban vecibesinin ifa edildiği 28
Haziran Çarşamba günü ihya ettiğimiz mübarek Kurban Bayramını, Batı Trakya
Müslüman Türk Toplumu ve tüm İslâm alemi olarak huzur ve sükûnet içerisinde
geçirmeyi Cenab-ı Hak cümlemize nasip eylesin.
Aziz Kardeşlerim,
Bayramlar,
Allah’ın bu ümmete bir hediyesi ve ikramıdır. Nitekim Enes b. Mâlik (r.a.)’dan
rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.s) Medine’ye
geldiklerinde, Medinelilerin eğlendikleri iki günleri vardı.” Rasûlullah; “Bu
günler nedir?” diye sordu. Medineliler: Biz câhiliyet devrinden beri bu
günlerde eğleniriz, dediler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.s) şöyle
buyurdu: “Şüphesiz Allah size, o iki günün yerine daha hayırlı olan iki
bayramı: Kurban bayramı ile Ramazan bayramını vermiştir.”
Bayram günlerinde
erken kalkmak, yıkanmak, dişleri fırçalamak, hoş koku sürünmek, giyilmesi mübah
olan elbiselerden en güzel ve temizini giymek, Yüce Allah’ın nimetlerine şükür
için neşe ve sevinç göstermek, karşılaşılan mümin kardeşlere karşı güler yüz
göstermek, elden geldiği kadar fazla sadaka vermek, Bayram gecelerini ibadetle
geçirmek müstehab ve güzel bulunmuştur.
Aziz Kardeşlerim,
Bayram
namazından sonra ikinci olarak yapmamız gereken vazifemiz ise kurban kesmektir.
Efendimiz (s.a.s) de böyle yaptığı ve ashabına da böyle yapması gerektiğini
dile getirrmiştir. Berâ b. Âzib (r.a.)’dan şöyle rivayet edilmiştir:
“Kurban
bayramı namazında Peygamber Efendimizi hutbe okurken işittim. Şöyle diyordu: “Bugün
ilk yapacağımız şey bayram namazı kılmak, sonra dönüp kurbanlarımızı kesmektir.
Kim böyle yaparsa bizim sünnetimize uygun hareket etmiş olur.”
Kurban
Bayramında ibadet niyeti ile kurban kesmek, hür, mukîm (yolcu olmayan), müslüman
ve zengin kimseye vaciptir. Vacip olan kurban ibadeti, Hak yolunda fedakârlığın
bir nişanıdır. Allah’a itaatin, teslimiyetin ve verdiği nimetlere karşı şükrün
bir ifadesi olan kurban’dan maksat et yemek veya et yedirmek değil, Allah’a
yaklaşmaya bir vesile olmasıdır.
Bu konuda Allahu Tealâ, Hac
sûresinin 37. ayetinde; “Fakat unutmayın ki onların ne etleri, ne de
kanları Allah’a ulaşır. O’na ulaşan tek şey kalplerinizdeki takvadır.” buyurarak, kurban ve diğer
bütün ibadetlerimiz için önemli olan samimi niyet ve takva olduğunu bildiriyor.
Bu da ibadet diye yaptığımız fiilleri örf-adet olmaktan çıkarıp, gerçek ibadete
dönüştürecek olan manadır. Deyim yerindeyse ibadetlerin ruhudur. İşte bu ruh,
kalpte Allah’a karşı oluşan hassasiyet yani takvadır.
Kurban, gerek fert gerekse toplum açısından çeşitli yararlar taşıyan malî
bir ibadettir. Kişi kurban kesmekle Allah’ın emrine boyun eğmiş ve kulluk
bilincini koruduğunu canlı bir biçimde ortaya koymuş olur. Müminler her kurban
kesiminde Hz. İbrahim ile oğlu İsmail’in Cenâb-ı Hakk’ın buyruğuna mutlak itaat
konusunda verdikleri başarılı sınavın hatırasını tazelemiş ve kendilerinin de
benzeri bir itaate hazır olduğunu simgesel davranışla göstermiş olmaktadır.
Değerli
Kardeşlerim,
Kurban bayramının bir özelliği de
Hac ibadetinin bu günlerde yapılmış olmasıdır. Öyle ki, dünyanın her yerinden
farklı ırk ve dillere mensup milyonlarca Müslümanın haccetmek niyetiyle bir
araya gelerek oluşturdukları tablo, bayramın değerini ortaya koyan bir başka
muhteşem manzaradır. Hacca giden kardeşlerimizin hacları mebrur olarak sağ
salim evlerine dönmelerini Cenâb-ı Hak nasip ve müyesser eylesin.
Bayramlar sevinçlerin
paylaşıldığı, gönüllerin coştuğu, küskünlerin barışıp kalplerin yumuşadığı,
akraba ve komşuların ziyaret edildiği, öksüz ve yetimlerin sevindirildiği,
misafirlerin tebessümle karşılandığı, ikramların yapıldığı mutlu günlerdir.
Bayram günlerini, günahların
bağışlanması için bir fırsat olarak değerlendirelim. Büyüklerimizi mümkünse
ziyaret ederek, değilse telefonla arayarak onların dualarını alalım. Akraba,
komşu ve dost ziyaretlerini gerçekleştirelim. Birlik ve beraberliği sağlamak
için aramızdaki küskünleri barıştıralım. Çocuklara göstereceğimiz sevgi ile
bayram havasını yaşatalım. Fakir ve yoksullara kestiğimiz kurbanlardan pay
ayırarak yardım etmek suretiyle onları sevindirelim. Ahirete irtihal etmiş
büyüklerimizi, yakınlarımızı, tanıdıklarımızı ve bütün inananları hayırla yad
edelim.
Sevgili
Kardeşlerim,
Allah için kendinize dikkat edin
ve Batı Trakya’da Müslüman Türk olarak kalmak istiyorsak milli ve manevi
değerlerimize sahip çıkalım. Hepinizin bildiği gibi, birkaç hafta öncesinde 15
Haziran Perşembe günü Fransız vatandaşı olduğu tespit edilen bir şahıs, bölgemiz
Ilıca köyündeki Kaplıcalar mevkiinde bulunan camiye girip dört tane Kur’an-ı
Kerimi yırtmış ve minberdeki perdeyi söküp başına sarmıştır. Saldırganın bu
çirkin davranışını ilk şahit olan bir kardeşimiz, polisi aramış ve kısa sürede
polis gelerek onu gözaltına almış ve bilahare olay yargıya intikal etmiştir.
Hepimiz yargının vereceği kararı beklemekteyiz. Müftülük olarak daha başından
beri yerel idarecilerle beraber bu olayın takipçisiyiz ve takipçi olmaya devam
edeceğiz. Bu vesileyle, Kutsal Kitabımız Kur’an-ı Kerim’e ve mabedimize yapılan
bu çirkin saldırıyı şiddetle kınar, barış ve huzur ortamını yok
etmeye yönelik bu tür provokatif çirkin saldırıları gerçekleştiren
karanlık ruhlu kişilerin hak ettiği cezaya çarptırılmalarını bekleriz. Siz
cemaatimizi de, bu tür provokasyonlar karşısında oyuna gelmeyip soğukkanlılığınızı
koruduğunuz için tebrik ederim.
Bir seçim dönemini de geride
bıraktık. Bu konuda İskeçe’de iki Türk Milletvekilini parlamentoya göndermemiz,
İskeçe Türkleri adına büyük bir
başarıdır. Bundan böyle de
başarılarımızın devamı için birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşliğimizi her
zaman koruyalım. Allah yar ve yardımcımız olsun. Yüce Rabbimden dileğimiz;
kestiğimiz kurbanların kabulü ve bizleri Allah’a yaklaştırması, dolayısıyla
hakiki kul olma yolunda vesile olmasıdır. Allah sevdiklerimizle beraber daha
nice bayramlara eriştirsin inşallah. Bu vesileyle hepinizin Kurban bayramını kutlar, bu mübarek bayramın
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı ve tüm İslâm âlemi için birliğe, dirliğe,
barış ve huzura vesile olmasını Yüce Mevlâ’dan niyaz ederim.
Mustafa TRAMPA
İskeçe Müftüsü