28-03-2025
Muhterem Müslüman Türk Kardeşlerim,
Bizleri
bir Ramazan Bayramına daha eriştiren Rabbimize sonsuz hamd-ü senalar olsun!
Bayramları neşe ve sevinç günleri olarak ilan eden Efendimize sonsuz salât ve
selam olsun!
Kur’an-ı Kerim’in nazil
olduğu, Hazreti Muhammed’e peygamberliğin verildiği, insanlığın kötü
gidişatının tersine döndüğü; on bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif’i uğurlamanın
hüznünü, oruçlarımızı tuttuğumuzdan dolayı bayramı hak etmiş olmanın sevincini
birlikte yaşıyoruz.
Aziz Kardeşlerim,
Mü’min gönüllerin ibadet
coşkusuyla şenlendiği bu rahmet mevsimi, hayatlarımızda birçok olumlu
değişiklikler meydana getirdi. Bize, birçok güzellik kazandırdı. Gelin,
Ramazan-ı Şerif’in bize kazandırdıklarını şöyle bir hatırlayalım. Hatırlayalım
ki gelecek Ramazan’a kadar o güzellikleri muhafaza edebilelim.
1- Ramazan bize kulluk
şuurunu kazandırarak, o şuuru daima canlı tutmayı öğretir. Oruç ibadetiyle
mümin, gün boyunca vücudunun her zerresinde Allah’ın emrini yerine getirmenin
verdiği hazzı ve mutluluğu yaşayarak kulluğun tadına varır.
2- Oruç ibadeti büyük bir
mükafat kazandırır. İnanarak, sevabını Allah’tan umarak, bu ibadeti yerine
getirenin geçmiş günahlarının affediliyor olması, Reyyan adı verilen bir cennet
kapısının oruç tutanlara mahsus olması, oruç tutan mü’minleri bekleyen
mükafatın büyüklüğünü ifade etmeye yeter.
3- Oruç, bize irade eğitimi
kazandırır. Oruç ibadetinde; mü’min kul, imsak vaktinden akşam ezanı okununcaya
kadar, en temel ihtiyaçlarını -yani yemesini, içmesini, cinsellik ihtiyacını-
Allah için ibadet niyetiyle terk eder. Kişinin bu arzularını terk etmesi ancak
irade ile mümkündür. Bu iradenin yüce Allah’ın rızası için gösteriliyor olması
Allah’ın Rahmetini celbeder.
4- Oruç, insana sabırlı
olmayı öğretir. Hazreti peygamber; “Oruç sabrın yarısıdır. Ramazan ayı,
sabır ayıdır. Rabbimiz de sabredenlerin mükafatını hesapsız vereceğini”
bildirmektedir. Sabır üç çeşittir. Birincisi, taatte sabır: Allah’ın emirlerini
yerine getirme hususunda sabır göstermek. İkincisi, Allah’ın yasakladığı,
kullarına haram kıldıklarından uzak kalmada sabır çünkü her haramda bir lezzet
vardır. Kişi haramdan uzak kalırken bu lezzetlerden de kendini alıkoymak için
sabreder. Üçüncüsü, başa gelen bela ve musibetlere karşı sabır. Oruç, insana
sabrın bu çeşidini de talim ettirir ve öğretir.
5- Oruç, nimetlerin
farkında olmayı ve bu nimetlere karşı şükretmeyi bizlere öğretir. Her nimetin
kadri ancak ondan uzak kalındığı zaman tam anlaşılır.
6- Oruç, bizi kötülüklerden
korur. Peygamber Efendimiz (s.a.s.): “Oruç kalkandır.” buyuruyor.
Kalkan nasıl insanı düşmanın okundan ve kılıç darbesinden korursa oruç da
kendini tutan insanı, her türlü kötülüklerden uzak tutar.
7- Oruç, ahlakımızı
güzelleştirir. Sadece midesine değil; gözüne, kulağına, diline, eline, ayağına
hatta düşüncesine oruç tutturabilen kimse, kendisini her türlü kötülük ve fenalıktan da korumuş ve insanın ahlakını
çirkinleştiren davranışlardan kendini muhafaza etmiş olur.
8- Oruç, sağlığımızı
korumaya vesile olur. Peygamberimiz: “Oruç tutunuz, sıhhat bulunuz.”
buyurur. Bir yıl boyunca sürekli çalışan midemiz -sindirim sistemimiz- bir
aylık bir dinlenme süresi ile yenilenir, yani oruç hem bizi manevi anlamda hem
de maddi anlamda sıhhate kavuşturur.
9- Oruç, fakirlerin ve
açların durumlarını hatırlatır. Müslümanlar arasındaki kardeşliği pekiştiren
yardımlaşma ve paylaşma duygularını artırır.
10- Oruç, özellikle imsak
ve iftar ile bize zaman bilinci kazandırır. Bizlere bir dakikanın bile önemini
hatırlatır. Rabbimiz oruç ibadeti için: “Sayılı günlerde farz kılındı.”
der. Her şeyin bir ömrü olduğu gibi bu ibadetin de bir süresi vardır. Daha dün,
Ramazan’a hazırlık yapmakla meşgulken bugün, bayramı bekleme sevincini ve
ramazanı uğurlamanın hüznünü yaşıyoruz. Her güzel şeyin bir sonu vardır, tıpkı
hayatımız gibi. İşte, oruç bize geçici olan bu hayatın, Allah’a itaat ve ibadet
ile geçirilmesi gerektiği şuurunu kazandırır.
11- Ramazan, bize ibadet
şuuru kazandırır. Orucuyla, sahuruyla, iftarıyla, teravihi, îtikâfı,
mukabelesiyle adeta mü’min kulun ömrünün nasıl olması gerektiği şuurunu
kazandırır.
12- Ramazan, bize Kur’an
bilinci kazandırır. Mü’minin, dünya ve ahiret dengesini nasıl kurması
gerektiğini; bir yandan dünyalık işlerimizle uğraşırken ahiretimize de zaman
ayırabileceğimizi öğretir.
Değerli Kardeşlerim,
Ramazan’ın bize
kazandırdığı bu güzel hasletleri, Ramazan’dan sonraki onbir ayda da kendi
hayatımıza hâkim kılma gayreti içinde olmamız lâzım. Hayatımızı Ramazan tadında
yaşayıp ahiretimizi bayram kılma gayretinde olalım.
Bu bayramda yapacaklarımızı
unutmayalım! Bizden bayram neşesi bekleyenlere beklediklerini ikram edelim!
Bayramın sevincini ve coşkusunu içimizde hissedelim! Varlık sebebimiz olan
anne-babalarımızı; hayatın çilesini birlikte omuzladığımız eşlerimizi
sevindirelim. Evlerin canlı bayramları olan çocuklarımızı bayramın coşkusuyla
mutlaka tanıştıralım! Aile büyüklerimize, akrabalarımıza, komşularımıza,
arkadaş ve dostlarımıza hürmet ve muhabbetlerimizi gösterelim. Hastane
köşelerinde şifa bekleyenlerin gönüllerini alalım, Allah’tan şifa dileyelim.
Bayram yapamayanlara bayram yaptıralım! Yüreklerin en ağır yükü olan
dargınlıklara son verelim! Bayramlar,
başkalarını sevindirdiğimiz kadar bize mutluluk ve sevinç kaynağı olur ancak.
Bu bayramda dargınlıkları bitirelim, sevdiklerimizle ziyaretleşelim ve
bayramlaşalım. Bu vesileyle idrak edeceğimiz Ramazan Bayramınızı kutlar,
bu bayram başta Batı Trakya Müslüman Türk Toplumuna, İslam alemine ve tüm
insanlığa hayırlar getirmesini Rabbimden niyaz ederim.
Mustafa TRAMPA
BTTAD Kurulu Başkanı ve
İskeçe Müftüsü