İskeçe Müftülüğü Logosu
BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞI
İskeçe Müftülüğü

RAMAZAN BAYRAMI

07-08-2013

RAMAZAN BAYRAMI

 

Değerli Müslüman Türk Kardeşlerim,

Rahmet, mağfiret ve bereket mevsimi bir Ramazan ayını daha geride bıraktık. “Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu azaptan kurtuluş” olan mübarek Ramazan ayını geride bırakarak, sevgimizi, umutlarımızı, kardeşlik ve dostluğumuzu, mutluluğumuzu ve kederlerimizi paylaşma, bütün bir toplum olarak kaynaşma günü olan bayrama ulaşmanın huzur ve sevincini yaşıyoruz.

Orucun derin manevî eğitimini, sahur ve iftarın bereketini, teravihin coşkusunu ve Kur’an tilâvetinin kalbimizde huşû uyandırmasının sevincini derinden hissederek gönüllerimizi coşturup maneviyatımızı canlandırdık. Bu vesileyle hikmet gözüyle iç dünyamıza bir yolculuk yapıp, kendimizi sorgulayıp özeleştiri yaparak günah, çirkin ve kötü olan her şeyi geride bırakma kararı aldık. Camilerimiz, cemaatle kılınan namazlarla ayrı bir canlılık kazandı. Ellerimiz her zamankinden daha çok iyiliğe açıldı. Fakirleri, kimsesizleri gözeterek, düşkünlere yardım ederek yardımlaşmanın ve dayanışmanın, hayırda yarışmanın, yaraları sarmanın, insanların derdiyle dertlenmenin en güzel örneklerini sergiledik. Peygamberimiz (s.a.s.)’in; “Mü’minler bir vücut gibidir.” düsturundan hareketle vücudun neresinde bir yara varsa ona merhem olmaya gayret ettik.

Aziz Kardeşlerim,

Bayramların dinî, sosyal ve kültürel hayatımızda önemli bir yeri vardır. Bayramlar, dinî şuur ve duygunun gelişmesine, millî ve manevî değerlerin güçlenmesine, toplumda birlik, beraberlik, sevgi ve saygının pekişmesine, yardımlaşma ve dayanışmanın tesisine, dargınlık ve kırgınlıkların giderilmesine, toplum bünyesinde açılan yaraların sarılmasına, akraba, komşu ve büyüklerin ziyaret edilmesine, fakir, yetim ve kimsesizlerin gözetilmesine, çocukların sevindirilip manevî havayı teneffüs etmelerine, kısaca her türlü insanî ve ahlâkî değerin yaşanmasına ve kazanılmasına vesile olan müstesna günlerdir. Bu bakımdan bayram günlerimizi en iyi şekilde değerlendirerek en başta anne ve babalarımız olmak üzere büyüklerimizi, hastalarımızı, komşularımızı, akraba ve dostlarımızı ziyaret etmeliyiz. Dargın olanları barıştırmalıyız, fakirleri, yetimleri, kimsesizleri ve çocukları sevindirmeliyiz. Bu en coşkulu kaynaşma gününde, bu mutluluğun dışında kalmamaya ve bu kaynaşmanın dışında hiç kimseyi bırakmamaya büyük özen göstermeliyiz. Çünkü bayram, kederlerin ve sevinçlerin paylaşıldığı toplumsal bir kaynaşma günü olarak, toplumun bütün kesimleri tarafından paylaşıldığı oranda bayram olma özelliği kazanacaktır.

Değerli Kardeşlerim,

Batı Trakya Müslüman Türkleri olarak bu bayrama da, var olan ve bir türlü çözülmeyen kronikleşmiş sorunlarla ve yeni yeni baskılarla giriyoruz. Batı Trakya Müslüman Türkleri sabırlı, uysal ve çalışkan bir azınlıktır. Fakat ne yazık ki yıllardır hak ettiği saygıyı görmemiş hep haksızlıklara ve baskılara maruz kalmıştır.

Son zamanlarda yine devlet tarafından zorbalıkla ve baskıyla azınlığımıza yeni uygulamalar dikte edilemeye çalışılıyor. Din ve vicdan özgürlüğümüzü zedelemeyi ve camilerimizi, Kur’an Kurslarımızı kontrol altına almayı hedeflenen bu baskıcı tutum, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı üzerine büyük tedirginliğe neden olmuştur. Azınlığımızın kalan son kalesi olan camilerimizi de ele geçirmek için ihtiyaç olmamasına rağmen imam tayin edilmesi düşündürücüdür. İkili ve uluslararası antlaşma ve sözleşmelere aykırı olarak bize sorulmadan uygulmaya konulmak istenen bu uygulama ile, olası müftülük seçimlerinde istedikleri kişinin seçimini sağlamak üzere bizim asla kabul etmediğimiz ve etmemeyeceğimiz imam kadrosu adı altında bir ortam hazırlanıyor. Ayrıca bu kadro ile din dersi öğretmeni adı altında devlet okullarında azınlık Müslüman Türk çocuklarına İslâm Dinini Yunanca diliyle öğretilmesi konusunda projeler yapılıyor.

Azınlık olarak camilerimize bu tip insanları almamız ve onları kabul etmemiz söz konusu değildir. Ancak dini bilgilerden yoksun, sokaklardan toplanan bu tipler, okullarda yunanca olarak dinimizi öğretmeye kalkmaları durumda çocuklarımızı onların eline teslim etmemiz çok yanlış olacaktır. Okullarda çocuklarımızı bu tip insanların eline bırakmak, dinimizi küçük düşüren bir zihniyete teslim olmak demektir. Bu da bizi felakete sürükler. Çocuklarımız zaten dini bilgilerini Kur’an Kurslarında öğrenmektedirler. Her zaman olduğu gibi biz yine ülkemiz yöneticilerinden asla kabul etmeyeceğimiz bu yanlış tutumdan bir an önce vazgeçmelerini temenni ediyoruz.

Aziz Soydaşlarım,

Bu duygu ve düşüncelerle milletimizin ve tüm İslam âleminin Ramazan Bayramını kutluyor, bu bayramın hepimize, bütün insanlığa barış ve huzur getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.

İskeçe Müftüsü
Ahmet METE


-------------------------------------------------------------------------------------------
NOT:
Müftüklük’te Bayraşma; Bayramın 1’nci günü saat: 12:00 – 14:00