06-04-2016
Çok kıymetli Müslüman Türk Kardeşlerim,
Rahmet hazinesinden damlayan yağmur misali yine mağfiret deryasına ulaşmanın ümidiyle mübarek üç aylara ve bu aylar içerisinde Rabbimizin ihsan buyurduğu mübarek kandil gecelerine kavuşmuş bulunmaktayız. Bu özel ayları ve günleri, biz insanlara armağan eden Yüce Rabbimize hamd ediyor ve Efendimiz (s.a.v)’in şu duasıyla bu mübarek günlerin manevi zenginliklerine kavuşmayı arzuluyoruz: “Allahım Recep ve Şaban’ı bizim için mübarek kıl! Ve bizi Ramazan’a kavuştur.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/259)
Bildiğiniz gibi üç aylar, kameri ayların yedincisi olan Recep’le başlayan, Şaban’la devam eden ve nihayetinde Ramazan’la son bulan ayların genel adıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in, her zamankinden daha fazla ibadet ettiği üç aylar, ‘keşke’lerin yerine bilinçili olarak yapılan ibadetlerin zirve yapması ve diğer aylara yön vermesi gereken mübarek aylardır.
Aziz Kardeşlerim!
Recep ayının ilk Cuma gecesi, 7/8 Nisan Perşembe’yi Cuma’ya balayan gece olan Regaib Kandili, Cenab-ı Hakk’ın kullarına lütfuyla merhamet ettiği, az ibadetlerine karşılık çok ecir verdiği rağbet gecesidir. “Regaib” kelime olarak rağbet olunan şey, büyük ikram, rahmet, bereket ve bağışlanma anlamına gelmektedir. Regaib gecesi, Rabbimizin mağfiretinin, lütuf ve ihsanının, kendisine samimiyetle yönelen Müslümanlar üzerine bol bol tecelli ettiği bir gecedir. Bu gece kulun Mevlâ’ya yalvarış ve yakarışlarını sunacağı ve onun sonsuz affından, merhametinden faydalanacağı mübarek bir gecedir.
İdrak edeceğimiz Üç Aylar ve mübarek geceler, öncelikle Rabbimize, ailemize, milletimize ve toplumumuza karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlamalı, hatalarımızdan ve günahlarımızdan tevbe etmemize vesile olmalıdır. Nitekim yüce Allah, engin rahmetine sığınıp, tevbe etmemizle ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: “(Ey Muhammed) De ki: Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım; Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin, doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar. Çünkü O bağışlayandır. Merhamet edendir.” (Zümer 39/53) Ayrıca namaz, oruç ve sadaka gibi amellerimizi fazlalaştırmalı, büyüklerin gönülleri alınmalı, eş ve dostlarımızın hatırları sorulmalı, garipler aranmalı, sofralarımıza davet edilmeli, yetimler gözetilmeli, yardıma muhtaç kimselere yardım edilmelidir. Aramızdaki kırgınlıklar, dargınlıklar, şahsi çıkar hesapları bir tarafa bırakılmalı, hoşgörü, kardeşlik ve birlik içerisinde olunmalıdır.
Sevgili Kardeşlerim,
İnsanın ömründe inişli çıkışlı devreler olmaktadır. Rabbimiz bu iniş ve çıkışların olacağını bildiği için, maneviyatımızı kurtaracak veya yanlışlarımızı gözden geçirmeye vesile olacak anlar, mevsimler bahşetmiştir.
Manevi olarak arınmanın fırsatı olan üç aylar, bu güzel mevsimin başlangıcıdır. Üç aylar içersinde Regaib ve Mirac kandilleri, Ramazan ve Kadir Gecesi mevcuttur. Üç aylar tekrar dirilmeye, yenilenmeye büyük fırsattır.
İçinde yaşadığımız dünyanın bu son döneminde ateşler içersinde kavrulması insanın ne kadar zalim olacağını göstermektedir. Bu sıkıntıları insan; iman, amel ve güzel ahlakla aşabilir. Ona göre bu hususların tam bilinerek yaşanması çok önem arzetmektedir.
Değerli Kardeşlerim,
Batı Trakya’da varlığımızın devamı için birlik olmak çok önemlidir. Ama bu birlik sözde değil, özde olmalıdır. Yunan devleti bizleri önce Yunanlı Müslümanı, daha sonra da Yunanlı hristiyan yapmak çalışmalarına devam etmektedir. 240 İmam Yasası, okullarda Türkçenin konuşulmaması, cami izinlerindeki zorluklar, minarelerin boylarından rahatsızlık, ezanların sesinden rahatsız olmak, okulların kapanması, vakıf sorunu, müftülük sorunu, kitap – öğretmen sorunu hep bunun hedeflenmesinin neticesidir. Son zamanlarda Selânik’te İlâhiyat kısmının açılması da hep aynı hedefin çalışmalardır.
Amaçlanan şudur: Okullarda olduğu gibi, camileri de kontrolü altına almaktır. Camilere gelecek olan “240 İmam” da Selânik’te eğitilecek. Gazetelerde yer aldığına göre bu okulun baş hocası da Arnavutluk’taki Hristiyan Başpapazı olacaktır.
Aziz Soydaşlarım,
Batı Trakya Müslüman Türk’ünü asimile etmeye yönelik olan bütün bu olumsuzlukları bizler nasıl karşı koyacağız? Bunun için yukarıda da değindiğim gibi birlik çok önemlidir. Biz devletle boğuşacak değiliz. Biz haklarımızı demokratik yollardan ararız. Birlik ve beraberlik içinde olursak, birlikte hareket edersek ancak bunun üstesinden gelebiliriz. Bu da ancak, çocuğumuzu Medreseye göndermezsek, daha sonrası için açılacak olan Yüksek İslâm okuluna çocuklarımızı göndermezsek, devlet hiçbir şey yapamaz. Ama herzamanki gibi biz gevşek olursak, buradaki varlığımız birilerinin istediği gibi olur.
Sevgili Kardeşlerim,
Dünya fani, ömür bitiyor. Büyük bir fırsat olan bu üç ayları, çok iyi değerlendirelim. Kendimiz için, çocuklarımız için, toplum için, tüm insanlığın huzur ve barışı için dua edelim. Günahlarımızın affı için tövbe edelim. Etrafımızdaki insanlarla helallaşalım. Bir daha günah işlememek üzere Allah’a söz verelim. Ahiretimizi kurtarmak için sonumuzun hayırlı olmasını Cenâb-ı Hak’tan dileyelim. Ahirette cenneti kazanmak için de yaşadığımız bu dünyamızı güzelleştirerek cennete çevirelim.
Bu vesileyle Üç Ayları ve Regaip Kandilinizi tebrik eder, Yüce Mevlâ’dan, bizleri Regaiple kendisine rağbet eden, Miraç ile yücelen, Berat ile kurtuluşa eren, Kadrini idrak ederek Ramazanın sonunda cenneti hak eden kullarından eylemesini niyâz ederim.
Ahmet METE
İskeçe Müftüsü