Faziletli İskeçe Müftümüz Ahmet Mete, Ramazan ve Oruç Bilinci özel sayısıyla Nisan ayında yayın hayatına giren Kardelen dersigsine, Ramazan ayı münasebetiyle bir yazı kaleme alarak duygularını ve düşüncelerini dile getirdi.

Sözkonusu yazı Kardelen’de aşağıdaki şekilde yer almaktır:

‘‘Çok kıymetli Kardeşlerim;

Kulun kendini hesaba çekme, iyiliklerini ve hatalarını değerlendirme iklimi olan Üç Ayların ilk iki (Recep ve Şaban) ayını en güzel bir şekilde değerlendirmenin huzurunu ve mutluluğunu bize yaşatan Rabbimize hamd-ü senalar olsun.

Allah’ın izni ve inayetiyle, önümüzdeki 13 Nisan 2021 tarihinde Üç Ayların son ayı olan Ramazan ayına girmiş olacağız. Bin aydan hayırlı olan Kadir gecesinin bulunduğu ve oruç, zekât, fıtır sadakası, teravih gibi insanoğlunu ihya eden ibadetlerin yer aldığı bu mübarek ay, kulun kendini bulma, Rabbine yaklaşma ayı olarak da ifade edilebilir.

Ramazan, kulluğumuzdaki eksiklikleri tamamladığımız, aynı şekilde ibadetlerimizde zirve yaptığımız mübarek bir aydır. Bu vesileyle kardeşlerimizin durumunu düşündüğümüz, hastalarımızı ziyaret ettiğimiz, fakirleri sevindirdiğimiz, yetimlere sahip çıktığımız yardımlaşma iklimidir.

Müslüman, her canlı gibi doğar, yaşar ve ölür. Ama diğerlerinden farklı olarak tek Allah inancından aldığı güçle ahiret yurduna hazırlıklar yapar. Bu hazırlıklarda aksaklığı ve eksikliği olan hepimiz için mübarek Ramazan ayı önemli bir fırsattır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in ifadesiyle Ramazan, ümmetin ayıdır. Ümmet olma ve Allah’a kul olma bilincinde olan Müslümanların ayıdır Ramazan. Af ve mağfiret ayı olduğundan, ümmetinin kurtuluşu için genel bir af mevsimidir. Bu yönüyle Ramazan, ümmet için olduğunda şüphe yoktur.

Ramazan ayının gelişi ile birlikte şu hususları hatırlatmakta fayda vardır:

1. Ramazan öncelikle Allah ile kulu arasındaki mesafeleri gideren, yakınlaşmayı sağlayan ve Allah ile buluşabilmeyi sağlayan bir aydır. Bir başka deyişle, Allah’a karşı kulluğumuzu idrak edebilme fırsatını sağlayan bir aydır. Ramazan ayı bu yönüyle bizlere hatalarımızdan dönüp tevbe  etmeyi öğretir. Hatta yaptığımız hata ve kusurların telâfi yollarını da hatırlatır. Tutulan oruçların, okunan mukabelelerin, çekilen tesbihatın ve kulluğun şifresinin ta kendisidir.
2. Ramazan ayı, bizlere Peygamberimizin öğretilerine daha sıkı sarılmayı öğretir. Nafile ibadetleri, teravih namazları, camilerimizde itikâfta kalıp tefekkür etmeyi, Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’i daha iyi hatırlatmayı ve sünnetleri uygulamayı öğretir.

3. Ramazan, kullar arasında farkın ne mal ne güzellik ne şan ne şerefin olmadığını, aksine takvanın (Allah’tan sakınmanın) olduğunu öğretir. Yardımlaşmayı, ziyaretleşmeyi, sevgiyi, saygıyı hatırlatır. Kimsesiz, yetim, öksüz ve muhtaçların ellerinden tutmayı öğretir.

Bütün bu güzellikleri hatırlatan bu mübarek aydan çıkarmamız gereken derslere gelince;

Allah ile arayı düzeltmeli, günahlara tövbe edip ibadetlere sarılmalı, bugüne kadar işlemiş olduğumuz kusur ve hatalardan uzaklaşmalıyız.

Allah Resulünün hayatını örnek olarak ona yaraşır ümmet olma bilinciyle sünnetlere devam etmeli ve onun gibi dini yaşamaya çalışmalıyız.

Kullarla ilişkileri düzeltip, anne ve babaya karşı saygı ve hürmette kusur etmedüzeltmek ve güçlendirmek, dargınlarla barışmak, komşu ve arkadaşlarımızla iyi ilişkileri güçlü tutmalıyız.

Fakir fukarayı gözetmeli, muhtaçlara, yetim ve öksüzlere yardımda bulunup, Allah’ın hoşuna gidecek ameller işlemelidir.

Ramazan ayının bizlere bu güzellikleri kazandırması dileğiyle hayırlı Ramazanlar diliyorum.’’