31-08-2022
İskeçe
Müftü adayı Mustafa Trampa, Ülkü Gazetesinin sorularını şu şekilde
cevaplandırdı:
ÜLKÜ: Öncelikle İskeçe
Müftülüğü adaylığınızla ilgili olarak neler söylemek istersiniz?
“BU MESELE GÜMÜLCİNE
MÜFTÜMÜZÜN İBRAHİM ŞERİF HOCAMIZIN LİDERLİĞİNDE BÜYÜK BİR SUHULETLE SONUCA
BAĞLANDI”
Mustafa TRAMPA: 14 Temmuz tarihinde
Müftümüz Ahmet Mete’nin vefatı üzerine İskeçe Müftüsü kim olur? sorusu gündeme
geldi doğal olarak. Tabii bu işin karar mercii, Batı Trakya Türk Azınlığı
Danışma Kuruludur. Danışma kurulu müftümüzün vefatından sonra büyük bir
hassasiyet ve sorumlukla müftü adaylarını tespit etmek için toplumumuzun her
kesiminden farklı kişilerle görüşüp istişare ederek ön plana çıkan iki adayı
belirlemeye çalıştı. Neticede bu mesele Danışma kurulu Başkanımız ve Gümülcine
Müftümüzün İbrahim Şerif hocamızın liderliğinde büyük bir suhuletle sonuca
bağlandı. 29 Ağustos Pazartesi günü kurul üyelerin katılımıyla yapılan toplantı
neticesinde oy birliğiyle şahsım Mustafa TRAMPA ve arkadaşımız Mustafa KAMU
aday gösterilmiştir. Hayırlı olmasını diliyorum.
ÜLKÜ: Müftülük konusunda
Batı Trakya Türk Azınlığına hangi mesajı vermek istersiniz?
“MÜFTÜ SEÇİMLERİNDE KATILIM
NE KADAR GÜÇLÜ İSE MÜFTÜLÜK KURUMUMUZ DA O KADAR GÜÇLÜ KALACAKTIR”
Mustafa TRAMPA: Şunu çok net ifade
etmeliyim, İskeçe müftülüğü konumu itibariyle misyonu çok yönlü ve kadim bir
kurumdur. Milletimizin her derdi ile ilgilenen sahiplenen ve birleştirici
özelliği güçlü olan bir yapıdır. Dolayısıyla böyle bir kuruma sahip çıkmak
halkımızın desteği ile mümkündür. O açıdan yapılacak müftü seçimlerinde katılım
ne kadar güçlü ise müftülük kurumumuz da o kadar güçlü kalacaktır. 9 Eylül Cuma
günü Cuma namazında verilecek her bir oyun gerek Batı Trakya Türk Azınlığın
sosyolojisi açısından gerekse milletimizin güçlü iradesinin varlığı noktasında
önem arzetmektedir.
Net mesaj olarak diyorum ki; duyarlılıkla, kararlılıkla,
samimiyetle bütün herkese ulaşarak ve gerekirse kapı kapı dolaşarak bu tarihi
vazifemizi en zirve noktasında bir katılım ve başarıyla neticeye
ulaştırmalıyız.
ÜLKÜ: Bunun yanı sıra
Yunanistan’ın müftülük konusuna bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
“SON YASA, MECLİSE SUNULUP
ALELACELE ÇIKARILMASI AYRI BİR GARABET TEŞKİL ETMEKTEDİR”
Mustafa TRAMPA: Yunanistan’ın
bugüne kadar müftülük konusunda azınlığımızın maslahatına yönelik herhangi bir
adım attığını görmedik. Bilakis çıkarılan yasalarla müftülük kurumumuzu daha da
yetkisiz ve güçsüz bir hale getirmiştir. En son çıkarılan yasa bu durumun
ispatı niteliğindedir. Son yasa, Batı Trakya Müslüman Türk Toplumunun
beklentilerinden uzak olması bir yana, müftümüz Ahmet Mete’nin vefatından
birkaç gün sonra meclise sunulup alelacele çıkarılması ayrı bir garabet teşkil
etmektedir.
Bu konuda danışma kurulumuz yaptığı açıklamayla tarihi
metinlere vurgu yaparak durumu açık bir şekilde ortaya koymuştur. Batı Trakya
Türk Azınlığı Danışma Kurulu yayınladığı metinde şu tespiti kayda değerdir:
“Yeni müftülük yasasının, müftülük kurumu ve müftülük seçimleriyle ilgili 1913
Atina Antlaşması, 2345/1920 sayı ve tarihli yasa ve 1923 Lozan Barış Antlaşması
hükümleri ve ruhuna tamamen aykırı bir bakış açısıyla hazırlanmış olduğunu ve
azınlığımızın iradesinin bir kez daha yok sayılmıştır.” Şimdiden teşekkürler,
hayırlı olsun, selamlar ve saygılar.