İskeçe Müftülüğü Logosu
BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞI
İskeçe Müftülüğü

KURBAN BAYRAMI MESAJI

31-08-2017

KURBAN BAYRAMI MESAJI

 

Değerli Batı Trakyalı Müslüman Türk Kardeşlerim!

Allaha hamd-ü senalar olsun ki mübarek bir Kurban Bayramına daha erişmiş olmanın mutluluğu içindeyiz. Bayramlar, ayet-i kerimede buyrulan "Müminler ancak kardeştirler" (Hucurat, 9) emr-i ilahisi etrafında gönüllerin kaynaştığı en mutlu ve huzurlu olmamız gereken günlerdir. Milli ve manevi duygularımızın doruklara ulaştığı, akrabalık bağlarımızı kuvvetlendirdiğimiz; komşuluk ilişkilerini tazelediğimiz, toplumsal hayatı canlandıran; adeta bir gönül medeniyeti olan İslam’ın yoksulu gözetme, öksüz ve yetimi sevindirme; muhtaç ve kimsesizlere yardım elimizi uzatıp; onlarla sıkıntıyı paylaşma gibi değerlerimizi canlı tutan müstesna sevinç günlerimizdir.

İslam’ın beş temel esaslarından biri olan Hac ibadetinin de yerine getirildiği, arife günü yani 31 Ağustos Perşembe günü sabah namazından başlamak suretiyle bayramın dördüncü günü 4 Eylül Pazartesi ikindi namazına kadar farzlardan sonra teşrik tekbirlerin çekildiği ve mali bir ibadet olan kurban vecibesinin ifa edildiği 1 Eylül Cuma günü ihya ettiğimiz mübarek Kurban Bayramını, Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu ve tüm İslam Alemi olarak huzur ve sükunet içersinde geçirmeyi Cenab-ı Hak cümlemize nasip eylesin.

Aziz Kardeşlerim,
Bayramlar, Allah’ın bu ümmete bir hediyesi ve ikramıdır. Nitekim Enes b. Malik (r.a.)’dan rivayet olunduğuna göre o şöyle demiştir: "Rasülullah (s.a.s) Medine’ye geldiklerinde, Medinelilerin eğlendikleri iki günleri vardı. Rasülullah; Bu günler nedir? diye sordu. Medineliler: Biz cahiliyet devrinden beri bu günlerde eğleniriz, dediler. Bunun üzerine Rasülullah (s.a.s) şöyle buyurdu: Şüphesiz Allah size, o iki günün yerine daha hayırlı olan iki bayramı: Kurban bayramı ile Ramazan bayramını vermiştir."

Bayram günlerinde erken kalkmak, yıkanmak, dişleri fırçalamak, hoş koku sürünmek, giyilmesi mubah olan elbiselerden en güzel ve temizini giymek, Yüce Allah’ın nimetlerine şükür için neşe ve sevinç göstermek, karşılaşılan mümin kardeşlere karşı güler yüz göstermek, elden geldiği kadar fazla sadaka vermek, Bayram gecelerini ibadetle geçirmek müstahab ve güzel bulunmuştur.

Aziz Kardeşlerim,
Bayram namazından sonra ikinci olarak yapmamız gereken vazifemiz ise kurban kesmektir. Efendimiz (s.a.s) de böyle yaptığı ve ashabına da böyle yapması gerektiğini dile getirermiştir. Bera b. Azib (r.a.)’dan şöyle rivayet edilmiştir:

"Kurban bayramı namazında Peygamber efendimizi hutbe okurken işittim. Şöyle diyordu: "Bugün ilk yapacağımız şey bayram namazı kılmak, sonra dönüp kurbanlarımızı kesmektir. Kim böyle yaparsa bizim sünnetimize uygun hareket etmiş olur."

Kurban Bayramında ibadet niyeti ile kurban kesmek, hür, mukim (yolcu olmayan), müslüman ve zengin kimseye vaciptir. Vacip olan kurban ibadeti, Hak yolunda fedakarlığın bir nişanıdır. Allah’a itaatin, teslimiyetin ve verdiği nimetlere karşı şükrün bir ifadesi olan kurban’dan maksat et yemek veya et yedirmek değil, Allah’a yaklaşmaya bir vesile olmasıdır.

Bu konuda Allahu Teala, Hac süresinin 37. Ayetinde; "Fakat unutmayın ki onların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır. O’na ulaşan tek şey kalplerinizdeki takvadır." buyurarak, kurban ve diğer bütün ibadetlerimiz için önemli olan samimi niyet ve takva olduğunu bildiriyor. Bu da ibadet diye yaptığımız fiilleri örf-adet olmaktan çıkarıp, gerçek ibadete dönüştürecek olan manadır. Deyim yerindeyse ibadetlerin ruhudur. İşte bu ruh, kalpte Allah’a karşı oluşan hassasiyet yani takvadır.

Kurban, gerek fert gerekse toplum açısından çeşitli yararlar taşıyan malî bir ibadettir. Kişi kurban kesmekle Allah’ın emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini koruduğunu canlı bir biçimde ortaya koymuş olur. Müminler her kurban kesiminde Hz. İbrahim ile oğlu İsmail’in Cenab-ı Hakk’ın buyruğuna mutlak itaat konusunda verdikleri başarılı sınavın hatırasını tazelemiş ve kendilerinin de benzeri bir itaate hazır olduğunu simgesel davranışla göstermiş olmaktadır.

Değerli Kardeşlerim,
Kurban bayramının bir özelliği de Hac ibadetinin bu günlerde yapılmış olmasıdır. Öyle ki, dünyanın her yerinden farklı ırk ve dillere mensup milyonlarca Müslümanın haccetmek niyetiyle bir araya gelerek oluşturdukları tablo, bayramın değerini ortaya koyan bir başka muhteşem manzaradır. Hacca giden kardeşlerimizin hacları mebrur olarak sağ salim evlerine dönmelerini Cenab-ı Hak nasip ve müyesser eylesin.

Bayramlar sevinçlerin paylaşıldığı, gönüllerin coştuğu, küskünlerin barışıp kalplerin yumuşadığı, akraba ve komşuların ziyaret edildiği, öksüz ve yetimlerin sevindirildiği, misafirlerin tebessümle karşılandığı, ikramların yapıldığı mutlu günlerdir.

Bayram günlerini, günahların bağışlanması için bir fırsat olarak değerlendirelim. Büyüklerimizi mümkünse ziyaret ederek, değilse telefonla arayarak onların dualarını alalım. Akraba, komşu ve dost ziyaretlerini gerçekleştirelim. Birlik ve beraberliği sağlamak için aramızdaki küskünleri barıştıralım. Çocuklara göstereceğimiz sevgi ile bayram havasını yaşatalım. Fakir ve yoksullara kestiğimiz kurbanlardan pay ayırarak yardım etmek suretiyle onları sevindirelim. Ahirete irtihal etmiş büyüklerimizi, yakınlarımızı, tanıdıklarımızı ve bütün inananları hayırla yad edelim.

Çok Değerli Kardeşlerim,
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı olarak sorunların bitmesini ve içinde yaşadığımız ülkenin yöneticileri haklarımızı vermesini beklerken, artık kangrene dönüşmüş olan haklarımız düzelmediği gibi, azınlığı anlamak ve haklarını vermek için çözüme yönelik bir yaklaşım da sergilenmemektedir. Hatta her geçen gün yeni sorunlar da karşımıza çıkmaktadır. Bu yıl hac farizasına da el atarak kendi kontrolünde olan devlet müftülerine verilmek istenmesi sorunu gibi.

Bu yıl hacca gitmek için büyük heyecanla bekleyen hacı adaylarımıza, son günlerde vizelerin verilmesi için azınlıkta karşılığı olmayan resmi müftülerden onay istenmesi, şimdiye kadar görmediğimiz ve dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir uygulamaydı. Böyle bir uygulamayı Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı büyük endişe ve esefle karşılamıştır. Neyseki hacılarımız gidecekleri gün, son anda vize sorunu çözüldü ve şükür Allah’a hacılarımız kutsal topraklara gidebildi.

Yine bu bayramdaki ibadetlerimizden biri olan kurban konusunda da kısıtlamaya gidilerek bizim Osmanlıdan beri evlerimizde veya uygun olan dilediğimiz yerde kurbanlık hayvanlarımızı kesebildiğimiz halde; "şikayet var" gerekçesiyle bunun da önüne geçilmek isteniyor. Bu konuda da baskı uygulayarak kurbanlarımızı dinimize uygun olmayan usüllerde mezbahalarda kestirme uygulamasına başlanmak istenmektedir. Dinimize yönelik olan tüm bu baskılar, İslamın ve müslümanların önüne geçmek içindir.

Aziz Soydaşlarım,
Son zamanlarda biz Müftüler de olmadık sebeplerle mahkemelere sevk edilmeye başlandık. Şimdiye kadar biri Gümülcine’de, ikisi de Selanik’te olmak üzere üç mahkemem kesinleşti. Sırada bir - iki tane daha soruşturma da var.

Azınlığı bıktırmak, yıldırmak ve istediği yola bizleri sokmak için devamlı bir baskı vardır. Şunu açıkça ifade edelim ki, biz haklarımızı alana kadar dik durursak, Mevlam bizlere yardım edecektir. Bu oyunları güzel görmek ve dik durmak bizim üzerimize bir vazifedir. Bu sebeple imza kampanyasını başlatıyoruz. Atacağımız imza ile, müftümüze sahip çıkmış oluruz. Bu imza ile; "İskeçe seçilmiş Müftüsü, benim Müftümdür" demiş olursunuz ki, açılmış olan mahkemelerde en büyük delil olarak gösterilecek ve böylece Müftülük davasına da sahip çıkmış olacaksınız. Bu nedenle 18 yaş ve üzeri kadın erkek herkesin bu imza kampanyasına katılmasını ve imza atmasını istirham ederim.

Ayrıca kesinleşmiş olan mahkemelere otobüslerle gidilecektir. Bu davaya destek olacak tüm kardeşlerimizle birlikte mahkemelere gitmek bizlere onur verecek, gücümüze güç katacaktır. Çünkü biz gücümüzü önce Allah’tan sonra siz cemaatimizden almaktayız.

Şu gerçeği unutmayalım. Bizim atalarımız, sopayla silahla hak aramadı, biz de böyle aramayacağız. Biz antlaşma ve sözleşmelerden kaynaklanan hukukun elverdiği çerçevede medeni ve demokratik yollardan haklarımızı arayacağız. Allah sabredenlerle beraberdir. Allah doğruların yardımcısıdır. Zafer sonunda doğruların yanında olacakır.

Sevgili Kardeşlerim,
Allah için, Kur’an için, ezan için kendinize dikkat edin ve kıyamete kadar bu topraklarda Müslüman Türk kalmak için uyanık olun. Allah yar ve yardımcımız olsun. Yüce Rabbimden dileğimiz; kestiğimiz kurbanların kabulü ve bizleri Allah’a yaklaştırması, dolayısıyla hakiki kul olma yolunda vesile olmasıdır. Allah sevdiklerimizle beraber daha nice bayramlara eriştirsin inşallah.

Bu vesileyle hepinizin Kurban bayramını kutlar, bu mübarek bayramın Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı ve tüm İslam alemi için birliğe, dirliğe, barış ve huzura vesile olmasını Yüce Mevla’dan niyaz ederim.



Ahmet METE
İskeçe Müftüsü